Sizi yalnız görmek istediğini söyledi, bu nedenle sizi Kayıkhanede beklemesini sağladım. | Open Subtitles | قال انه يريد لقاءك بمفردك لذا انتظر في سقيفة القارب |
Kayıkhanede buluştular. Oraya gittim. | Open Subtitles | تقابلا في سقيفة القارب ذهبت هناك |
Kayıkhanede, güvende. | Open Subtitles | مؤمن عليه في سقيفة القارب |
Granger; Sam ve Callen'ı Kayıkhanede görmek istiyor. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} (غراينجر) يريد (سام) و(كالن) في حظيرة القارب. |
Granger, Kayıkhanede Kensi'ye şövalyelik yapmak üzere. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} حسنا، (غراينجر) يتصرف وكأنّه سيعود للعصور الوسطى مع (كينزي) في حظيرة القارب. |
Kayıkhanede yardım lazım. | Open Subtitles | نحتاج لمساعدة من حظيرة القارب. (ديكس)؟ |
Chambers'ın patronu Kayıkhanede. | Open Subtitles | مدير " شامبرز " في سقيفة القارب |
Eric, Kayıkhanede video konferansı. | Open Subtitles | إيريك " مؤتمر مرئي في سقيفة القارب " |
Annesi hâlâ Kayıkhanede. | Open Subtitles | -والدتها مازالت في حظيرة القارب . |