Buradaki deneklerimden biri kayınvalidem ve yaşını tam olarak bilmiyorum. | TED | كانت حماتي أحد المشاركين في الدراسة , ولا أعرف من الواضح سنها. |
Benim kayınvalidem benimle asla bütün gün takılmak istemezdi. | Open Subtitles | حماتي لا يمكنها التجول معي طوال اليوم أبداً |
kayınvalidem, Bayan Jennings bu konularda uzmandır. | Open Subtitles | حماتي, السيدة جينينغز لديها خبرة في هذه الأمور |
"kayınvalidem sana yemek verir. Bizim bodruma gel." dedim. Benimle geldi. | Open Subtitles | تعالى معى وستقوم حماتى بأطعامك ويمكنك النوم فى القبو، فجاء معى |
Şimdi, kayınvalidem ile tanışmadan önce sana onun biraz dalgın ve arada bir de çok sağır olabileceğini hatırlatayım. | Open Subtitles | الآن , قبل أن تقابلى حماتى يجب أن أذكرك إنها غامضه قليلا ويمكن أن تكون صماء بأى وقت |
Ama kayınvalidem bakmama izin vermiyor. | Open Subtitles | ولكن أمّ زوجتي لن تسمح لي بتربيته |
Bayan Tuohy lafını duyunca kayınvalidem geldi sanıyorum. | Open Subtitles | عندما اسمع سيدة تويي انظر حولي لابحث عن حماتي |
kayınvalidem çocuklara bakacak. Bütün bunları kafama kakacak. Ayrıca oraya varmak 5 gün sürüyor. | Open Subtitles | لذلك حماتي عليها مراقبة الأولاد، و الآن تلومني على كل شيء |
Karım 12,000 mil uzakta olmasının üstüne, bir de kayınvalidem de ziyarete gelmeye kadar verdi. | Open Subtitles | ليس فقط لأن زوجني تبعد 18,000 كيلومتر ولكن لأن حماتي قررت زيارتي اليوم |
kayınvalidem, yüzüğü vermeden önce ona dikkat etmemi söylemişti. | Open Subtitles | . طلبت مني حماتي بأن أعتني به قبل أن تسلمني إياه |
kayınvalidem, -ki kendisi sertifikalı pilottur- sürekli bana hatırlatır. | Open Subtitles | حماتي مُرخّصة قانونيّة، طالما تستمرّ بتذكيري ذلك. |
Bizim velet fırlayalı da çok olmadı. Ama kayınvalidem bakmama izin vermiyor. | Open Subtitles | أجل، طفلي قد تغوّط لتوه ، ولكنّ حماتي لن تسمح لي بأن أقوم بتربيته |
- Evet, kayınvalidem sonuçta. Aramızdaki ilişkinin sağlam olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أجل، إنها حماتي وأريد أن تجمعنا علاقة طيبة |
kayınvalidem motelde kalmaya geldi. | Open Subtitles | ..حماتي أتت إلى البلدة, وبقيت في ذلك النُزل ومنذ ذلك الحين لم نراها |
Bir gece kayınvalidem aradı, o zamanlar üç buçuk yaşındaki kızlarım beni özlüyorlar, yokluğumu hissediyorlardı. | TED | وذات ليلة تلقيت اتصالا هاتفياً من حماتي تقولي لي .. ان بناتي .. كان الاتصال في الساعة 3 والنصف تقول ان بناتي يشعرن بغيابي |
Artık kayınvalidem ansızın yemeğe gelirse onu etkilemeyi başarabilirim.'' | TED | "أخيرًا، أستطيع أن أبهر حماتي" "عندما تأتي لتناول العشاء معنا دون سابق إنذار." |
kayınvalidem senin için durmak istemiş mi sor bakalım? | Open Subtitles | أخبره كيف جعلتنا حماتي نبتعد عنه |
Şimdi, kayınvalidem ile tanışmadan önce sana onun biraz dalgın ve arada bir de çok sağır olabileceğini hatırlatayım. | Open Subtitles | الآن , قبل أن تقابلى حماتى يجب أن أذكرك إنها غامضه قليلا ويمكن أن تكون صماء بأى وقت |
Gelecekteki kayınvalidem, Deena Byrnes. | Open Subtitles | حماتى فى المستقبل, "دينا بايرنز". |
Gelecekteki kayınvalidem, Deena Byrnes. | Open Subtitles | حماتى فى المستقبل, "دينا بايرنز". |
kayınvalidem de bizim için ona benzer bir şey yapmıştı. | Open Subtitles | أمّ زوجتي فعلت مثل هذا الأمر لنا |
Olmadığımı biliyorlar ama kayınvalidem seni kalman ve yemek yemen için davet etme kibarlığını gösterdi. | Open Subtitles | أنهم يعرفون بأني لست كذلك لكن والدة زوجتي قد كانت لطيفة بما يكفي لدعوتك للمكوث وتناول العشاء |