Hayır. Zorla giriş veya Kayıp bir şey yok. | Open Subtitles | كلاّ، لا أثر على الدخول عنوة، ولا يُوجد شيء مفقود. |
Resmi loto toplarını değiştirdiler. Bu yüzden kimse Kayıp bir şey görmedi. | Open Subtitles | لقد بدّلوا كُرات اللوتو الرسميّة بالكُرات المُزوّرة، لهذا السبب علم الجميع أنّ لا شيء مفقود. |
Sigorta şirketinden Chelsea'nın değerli eşyalarının... listesini alalım, Kayıp bir şey var mı bakalım. | Open Subtitles | دعونا نحصل على قائمة من الأشياء الثمينة لـ تشيلسي من شركة التأمين، معرفة ما إذا كان أي شيء مفقود. |
Kullandıkları şey sokağı saklamakla kalmıyor Kayıp bir şey olduğunun fark edilmesini de engelliyor. | Open Subtitles | أيّاً كان ما يستخدمونه يخبئ الشارع فقط ويمنعك من ملاحظة أي شيء مفقود |
Televizyon, video, bilgisayar. Kayıp bir şey yok. | Open Subtitles | التلفاز والفيديو والحاسوب لا شيء مفقود |
Ben Kayıp bir şey görmüyorum. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء مفقود فأنا لا أراه |
Hayır. Ne kapıda zorlama var, ne de Kayıp bir şey. | Open Subtitles | لا، لا يوجد اقتحام بالقوة ولا شيء مفقود |
Gidip başka Kayıp bir şey var mı bakayım. | Open Subtitles | سأذهب لأرى اذا كان هناك شيء مفقود. |
Kayıp bir şey var mı? | Open Subtitles | أمن شيء مفقود ؟ |
Üç kere taradık Claudia. - Kayıp bir şey yok. - Bunu ben yapmadım. | Open Subtitles | -لقد فحصت ثلاثة مرات يا (كلوديا)، ولا شيء مفقود |
- Kayıp bir şey var mı? | Open Subtitles | هل من شيء مفقود ؟ |
- Kayıp bir şey bulamadık. | Open Subtitles | -لم نجد شيء مفقود .. |
- Kayıp bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء مفقود |