Öldüğünü kabullendikten sonra Kayıplarını telafi edecek birini daha bulman lazımdı. | Open Subtitles | وحالما علمت بموته كان عليك البحث عن طريقة أخرى لتغطيه خسائرك |
Kayıplarını telafi etmenin yolu yok. Neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | ليس هناك أمل أن تغطي خسائرك عن ماذا تتحدث؟ |
Kayıplarını en aza indirmeyi ve müdüre yollanmadığın için mutlu olmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | ربما عليكِ أن تقللي من خسائرك وتكوني سعيدة أنكِ لم تُرسلي إلى المدير |
Bu fikrin patent hakları, düzenli, iyi bir gelir sağladı, at yarışlarındaki Kayıplarını karşılamaya ve kadınlara para harcamaya yetti de arttı bile. | Open Subtitles | حقوق الملكية عن تلك الفكرة قد نجمت عن دخلا ثابتا له ، بشكل كافي ليغطي خسائره على الخيول |
Yedi bine kadar onun Kayıplarını kapatmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أغطّي خسائره لتصل قيمتها إلى سبعة آلاف دولار |
Ve risk sermayesi insanları bunu biliyor ve aslında diğer Kayıplarını başarılı olan ile kapatabiliyorlar. | TED | أصحاب الرأسمال الاستثماري الخاص يعلمون هذا، وهم قادرون على تمويل الخسائر الأخرى من خلال ذلك النجاح الوحيد. |
Kayıplarını gideririm. | Open Subtitles | سأساعدك في تقليل خسائرك. |
Bütün Kayıplarını bir say ve devam et. | Open Subtitles | عد خسائرك وتراجع. |
Savaştaki Kayıplarını anlıyorum ancak Bay Arthur'un kendi inançlarını yayma çabası ikisine de zarar verdi. | Open Subtitles | ينما أتعاطف مع خسائره في زمن الحرب مجهودات السير (آرثر) لتعزيز معتقداته |
Bunun anlamı arı yetiştiricileri ölüleri değiştirmede oldukça iyiler, dolayısıyla Kayıplarını telefi edebiliyorlar. | TED | هذا يعني أن مربي النحل جيدون جدا في استبدال النحل الميت عموما، لذا تمكنوا من تغطية هذه الخسائر. |
İş Kayıplarını yeşil yakalılarla çözebiliriz. | TED | وهذه الخسائر في الوظائف، يمكننا إستبدالها بوظائف خضراء |
Kayıplarını çıkar at ve oyuna geri dön. | Open Subtitles | اقطعي الخسائر وارجعي الى اللعبه مره اخرى |