442. birlik buradaki savaşa dahil olmaları için çağrıldı. fakat 442. birliğin çok farklı fakat tehlikeli bir planı vardı. Dağın arka tarafı dik kayalık bir uçurumdu.. | TED | تم استدعاء الوحدة 442 ن د للانضمام للقتال، لكن رجال الوحدة 442 ن د جائوا بفكرة فريدة ولكن خطيرة: الجزء الخلفي من الجبل كان جرف صخري منحدر. |
Dünyanın herhangi bir yerindeki kayalık bir plaja gittiyseniz kaya midyelerinin nasıl göründüğüne aşinasınızdır. | TED | إذا كنتم قد ذهبتم إلى أي شاطئ صخري في أي مكان في العالم، فربما تعرفون كيف تبدو البرنقيل. |
Ana yıldızı onu yiyip bitirerek, bu büyük gaz devinden geriye sadece kayalık bir cüruf bıraktı. | Open Subtitles | أنْقَصَه نجمه الأم من العملاق الغازي الضخم إلى رمادٍ صخري |
Burada kayalık bir gezegen oluşmadan önce inşaat durma noktasına geldi. | Open Subtitles | توقّف التشييد هنا قبل أن يتكوّن كوكبٌ صخري |
Kilisenin başka bir kısmı da Golgotha adıyla bilinen kayalık bir tepenin içindeki eskiden kalma mezarlardan oluşuyor. | Open Subtitles | في جزء اخر من الكنيسه, مقبره قديمه حُفرت في سهل صخري معروفه باسم جلجثه |
Bir kuyruklu yıldızın kayalık bir gezegene yüksek hızda çarpması kayaların birer roket gibi uzaya fırlamasına sebep olur. | Open Subtitles | وتأثير الصِدام الكبير بين المذنب وكوكب صخري سوف يطلق صخور سرعتها كالصواريخ في الفضاء |
Burası kayalık bir sahilden olabildiğince uzak. | Open Subtitles | هذا المكان أبعد ما يكون عن شاطئ صخري |
Dünya gibi büyük ve kayalık bir gezegen. | Open Subtitles | إنه كوكب صخري كبير , شبيه بالأرض |
Ceres'in kayalık bir içi ve buz bakımından zengin bir kabuğu vardır. | Open Subtitles | لدى "سيريس" باطنٌ صخري وقشرة غنية بالثلج |
kayalık bir sahilden bahsetti. | Open Subtitles | لقد حدد بشاطئ صخري يمكن رؤيته |
Engin bir toz girdabı oluşmaya başladı ve bunların bir tanesinin merkezinde yıldız tozundan oluşmuş ve yer çekimi tarafından bir araya getirilmiş dünya denen kayalık bir gezegen şekil almaya başladı. | Open Subtitles | بدأت دوامات كبيرة من الغبار فى التشكل وفي مركز أحدها كوكب صخري يدعى "الأرض" بدأ فى التشكل تكون من غبار النجوم وبنته الجاذبية |
Yeryüzünün iki katı büyüklüğünde kayalık bir dünya. | Open Subtitles | إنه عالم صخري ضِعف حجم الأرض |
Demir bir çekirdeği ve kayalık bir yüzeyi var. | Open Subtitles | لديها لُبّ حديدي وسطح صخري |
kayalık bir yoldur. | Open Subtitles | هو طريق صخري |