| Neden her zaman bunu oynarsın? Sana kaybedeceğimi söylemiştim. Lanet olsun, bunu bir daha yapalım. | Open Subtitles | . قلتُ لك إنني سأخسر اللعنة على ذلك ، سنفعل ذلك مجدداً |
| Ama hep mezuniyet balom yüzünden bekaretimi kaybedeceğimi sanırdım, bekaretim yüzünden balomu değil. | Open Subtitles | لكن كنت دائما أعتقد أني سأخسر طهارتي بسبب موعدي في حفلة التخرج ليس أن أخسر موعدي بسبب خسارتي لطهارتي |
| Ben 10 yaşındayken işitme duyumu kaybedeceğimi öğrendiğimdeki korkumu, o saf korkumu bir düşünün | TED | تخيل خوفي وفزعي الحقيقي، عندما كنت بعمر 10 سنوات وأخبروني أنني سأفقد قدرتي على السمع. |
| Bak. Ben ölümsüzüm ama sen değilsin. Bir gün seni kaybedeceğimi her zaman biliyordum. | Open Subtitles | انظري، إنّي خالدة، وأنت لا، ولطالما علمت أنّي سأفقدك ذات يوم |
| Bugünü çoğunlukla seni tekrar kaybedeceğimi düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت مُعظم اليوم أفكر في أنني فقدتك مُجدداً |
| Ödemem gereken bir bedel olduğunu kızım ve karımı kaybedeceğimi söyledi. | Open Subtitles | وأنني سأدفع الثمن, أنني سأخسر زوجتي وطِفلتي |
| Özür dilerim. Sana işimi kaybedeceğimi az önce söyledim. | Open Subtitles | أنا أسف، لقد أخبرتك للتوّ بأني سأخسر عملي. |
| Yılın Adamı ödülünü Stanley'ye kaybedeceğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني بأنني سأخسر الجائزة من أجل ستانلي؟ |
| Ama bunu yapınca diğer babamı kaybedeceğimi düşünmedim. | Open Subtitles | وتحرير أبي لم أظن أبدًا أني سأخسر أبًا آخر مقابل فعلي لهذا |
| Her şeyi kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | . لم أعتقد يوماً بأنني سأخسر كل ما أملك |
| İttifak için kızımı kaybedeceğimi bilmezdim. | Open Subtitles | لمْ أعلم إنني سأخسر إبنتي لأجل ذلك |
| Çalışmadığımda ne kadar bahşiş kaybedeceğimi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف كم سأفقد من الاكراميات بسبب عدم عملي تلك الليلة؟ |
| Kendimi öyle kaybedeceğimi düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أكن أظن أني سأفقد أعصابي بتلك الطريقة |
| Seni kaybedeceğimi sandım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنني سأفقدك |
| Seni kaybedeceğimi zannediyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني سأفقدك |
| Seni tekrar kaybedeceğimi sandım. | Open Subtitles | ظننت أنني فقدتك مرة أخرى |
| Hayır. Eğer söylersem seni kaybedeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | كلا كنت أعرف اني إذا فعلت , سأخسرك |
| Mısır'ın en değerli hazinesini kaybedeceğimi sanmadın ya. | Open Subtitles | أنت لم تظنّ أنني سأضيع أعظم كنوز مصر. |
| İlk defa bir katille konuşuyorum ve bu şekilde onu kaybedeceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | إنها المرة الأولى التي أتحدث فيها مع قاتل وتعتقد أني سأخسره بهذه السهولة ? |
| En sonunda onu denizde kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لكنْ لمْ أعتقد أنّي سأفقده فيه في النهاية |
| Sonra da üniversiteye gidecek diye onu tekrar kaybedeceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ثم فكرت بأنني سأفقدها مرة ثانية في الجامعه |
| Yani o yumurtayı kırarsam, sınavı geçemeyeceğimi dünyada her şeyden çok sevdiğim kızı, Jackie'yi kaybedeceğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذًا ما تقولينه أنه عِندما أكسر هذه البيضة فسأفشل بالإختبار وأخسر (جاكي) الفتاة التي أحبها أكثر من أي شئ بالعالم |
| Seni kaybedeceğimi bile bile, sana yakınlaşmama nasıl izin verirsin? | Open Subtitles | كيف يمكن أن اسمحوا لي أن التقرب إليك مع العلم أن سرعان ما ستفقد أنت أيضا؟ |
| Gay olduğumu açıkladığımda önemsediğim insanları kaybedeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم عندما اعترفت، أنني قد أخسر أشخاصا أهتم لأمرهم. |
| Biliyor musun, Vegas'ta çok para kaybettim, ama hayatımı da kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | اتعلم، لقد خسرت الكثير في فيجاس لكني لم أفكر اني سوف اخسر حياتي هناك |
| Kontrolümü kaybedeceğimi sandim. | Open Subtitles | لقد شعرت بانني سافقد السيطرة على نفسي |