Meksika'dan ayrılınca her şeyini kaybeden bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لستِ الوحيدة التي فقدت كل شيء حينما غادرتِ المكسيك |
Balonunu kaybeden bir çocuktan bahsediyorsun sandım. | Open Subtitles | تلك كانت مجازاً؟ لقد أعتقدتُ إنها كانت بشأن طفلة التي فقدت بالونتها حقيقة. |
Görünüşe göre bana olan inancı kaybeden bir tek ben değildim. | Open Subtitles | على ما يبدو، لم أكن الوحيدة التي فقدت ثقتها بنفسها |
Bunun sebebi kontrolünü kaybeden bir kontrol manyağı olman. | Open Subtitles | هذا لأنّك مهووسة بالسيطرة فقدَت السيطرة. |
İki parmağını kaybeden bir müşteri için klasik bir model. | Open Subtitles | نموذج حسب الطّلب مصُّنع لزبون الذي فَقدَ أصبعان مؤخراً. رجاءً. |
José'nin benim sürekli anahtarlarını kaybeden bir kız olduğumu düşünmesini istemedim. | Open Subtitles | لا أريد أن يعتقد (خوسيه) أنا فتاة التي تفقد المفتاح ، |
Eğer bütün ailesini kaybeden bir kadın silahla ilgili yalan söylüyorsa o zaman kimse bir daha iyi olamaz ki. | Open Subtitles | إذا كانت المرأة التي فقدت عائلتها, تكذب بشأن المسدس إذاً, لن يكون هنالك أحد بخير |
..İki çocuğunu da sadece dört yıl önce kaybeden bir kadın... | Open Subtitles | المرأة... التي فقدت أطفالها فقط قبل أربعة سنوات |
Evladını kaybeden bir sen değildin. | Open Subtitles | لم تكوني الوحيدة التي فقدت ابناً لها |
Çünkü sen kontrolünü kaybeden bir kontrol manyağısın. | Open Subtitles | لأنّك مهووسة بالسيطرة فقدَت السيطرة. |
Gözlerini kaybeden bir adam, görüşünü kaybetmemiştir. | Open Subtitles | أي رجل الذي فَقدَ بصرَه، هو لَيسَ بدون رؤيةِ. |
José'nin benim sürekli anahtarlarını kaybeden bir kız olduğumu düşünmesini istemedim. | Open Subtitles | (لا أريد أن يعتقد (خوسيه أنا فتاة التي تفقد المفتاح |