Yüzümü çevirsem, gözden kaybolacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد كان يتملكني الإعتقاد بأنك ستختفي بمجرد أن أُشيح بناظري عنك |
Veda bile etmeden tekrardan, ortalıktan kaybolacağını düşündüm. | Open Subtitles | أنكَ ستختفي ثانيةً من دونِ أن تقولَ وداعاً |
Garaja kapadın diye ortadan kaybolacağını mı sandın? | Open Subtitles | هل ظننت أنها ستختفي لمجرد أنك حبستها في المرآب |
Ailene sıkı sıkı bağlı olduğunu ve seninle bağ kurmakta eğer başarısız olursam ortalıktan kaybolacağını söyledin. | Open Subtitles | أخبرتني أنكِ مخلصة بشراسة تجاه عائلتك وإذا أخفقتُ بتفهمك ستختفين عن ناظري |
Her an gözden kaybolacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنكِ ستختفين ! في أية لحظة |
Ve bir gün, birden bire ortadan kaybolacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | و ادركنا بأنها ستختفي أيضاً فجأة |
Ama sonsuza dek gözden kaybolacağını bildiğimden, sadece... | Open Subtitles | عرفت أنها ستختفي من حياتي نهائياً |