ويكيبيديا

    "kaydeden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تسجل
        
    • بتسجيل
        
    • القتاط
        
    Bütün girişleri kaydeden elektronik bir kilit kullandığınızı varsayıyorum. Open Subtitles أعتقد أنكم تستخدمون أقفالاً إلكترونه تسجل جميع التحركات
    O sanki 15.000 kilometre ötedeki depremleri kaydeden makinelerden biri gibiydi. Open Subtitles كأن كأنه إحدى تلك الآلات التي تسجل الزلازل على بعد آلاف الأميال
    Hani şu, herkesin ne halt yediğini telefon konuşmasını ve kirli çamaşırlarını kaydeden hareketli uydular. Open Subtitles كل تلك الأقمار الصناعية ،التي تسجل كل نقرة كل مكالمة هاتفية جميع أسرار الناس الصغيرة
    Sesiniz düzeldiği gibi sizin şarkınızı ilk kaydeden yönetmen olmak istiyorum. Open Subtitles حالما تتحسن أريد أن أكون أول مخرج يقوم بتسجيل أغنية بصوتك
    Tıpkı sadece günün son saatlerinde olanları kaydeden bir güvenlik kamerası gibi. Open Subtitles مثل كاميرا المتجر الأمنية، التي تقوم بتسجيل آخر النشاطات اليوميه، وتقوم بتخزينها على قرص صلب.
    Tıpkı günün son saatlerinde olanları sabit diskine kaydeden bir mağazanın güvenlik kamerası gibi. Open Subtitles مثل كاميرات المراقبة التي تقوم بتسجيل نشاطات اليوم في نهايتها لتمحى من جديد
    Söylenen kelimeleri kaydeden bir uygulama varken hem de. Open Subtitles لو كان هناك برنامج يمكنه القتاط الكلمات.
    Bilirsiniz bir yerde, muhtemelen telekomünikasyon taşıyıcılarının veri tabanında, bütün zaman nerede olduğunuza dair bilgi kaydeden bir hesap çizelgesi veya en azından bir veri tabanı girişi vardır. TED تعلمون بأنه في مكان ما لعل في قاعدة بيانات شركة اتصالات يوجد هناك مدخل او جدول في قاعدة بيانات التي تسجل معلوماتك حول مكانك في كل وقت
    Bunu yapabilen iki grup hücre mevcut, yüz hatlarını bir bütün olarak kaydeden hücreler, veya parça parça kaydeden, hızlı çalışan diğer hücreler. Bu nedenle yüze ilk baktığınızda TED و هناك نوعان من الخلايا تقوم بهذا تسجل ملامح الوجه اما بشكل عام او على وجه التحديد هذه الخلايا الكبيرة سريعة الاطلاق اولا تلقي نظرة على الوجه العام
    Önemli insanlar büyük paralar ödüyor. Her hareketlerini kaydeden bir kamera istemezler. Open Subtitles لا يريدون كاميرا تسجل كل حركة لهم
    Bu çarpışmaları kaydeden büyük dedektör- lerden birinin LHC'de oluşabilecek radyasyona karşı koyabileceği tahmin edilmiyordu. yani dış kısmında bazı dedektörlerle, bu nesnenin ortasında kurşun bir yığın vardı ama daha sonra teknolojiyi geliştirdik. TED أحد أجهزة الكشف التي تسجل هذه التصادمات، لم يظنوا أن هناك تقنية يمكن أن تصمد أمام الإشعاع الذي ينشأ في مصادم الهادرون الضخم، كان هناك قطعة من الرصاص في منتصف هذا الشئ مع بعض الكواشف في الخارج، ولكن من ثم طورنا تقنية.
    Ben senin kocanın cebine, arabada söylediğin her şeyi kaydeden bir cihaz yerleştirdim. Open Subtitles ولكنني مع ذلك خططتُ لزرع جهاز تنصت في جيب زوجك حيثُ قمنا بتسجيل كل شيء قلتيه في السيارة
    "...bu geceki gizemli geçidi kaydeden bir kişi arıyor." Open Subtitles "يبحثون عن اي شخص قام بتسجيل الاستعراض الغريب"
    Söylenen kelimeleri kaydeden bir uygulama varken hem de. Open Subtitles "لو كان هناك برنامج يمكنه القتاط الكلمات."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد