Tren kazası, aslında kaza değildi. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | . حادثة القطار , لم تكن حادثة . انت تعلمين بهذا |
Bu bir kaza değildi. Bir kaçırma olayıydı. | Open Subtitles | هذه لم تكن حادثة كان هذا هروباً من السجن |
Bu bir kaza değildi, ama o şekilde görünmesini istediler. | Open Subtitles | لم يكن حادثاً كان من المفترض أن يبدو كأنّه كذلك |
Bu doğru ama bir kaza değildi. | Open Subtitles | هذا صحيح، ولكنه لم يكن حادثاً لماذا تعتقد بأنها تعمل هنا؟ |
George Ferragamo'yu öldürdüler. Bu yangın kaza değildi. | Open Subtitles | لقد قتلوا "جورج فيرجامو" ذلك الحريق لم يكن حادث |
Jaynie'ye orada her ne olduysa kaza değildi, tamam mı? | Open Subtitles | أيا كان ما حدث لجين هناك لم يكن حادثا, حسنا؟ |
Alina'nın babasını bulduk, bir saat sonra bina patladı. Bu kaza değildi. | Open Subtitles | نحن وجدنا لألينا أباها ، بعد ساعة من ذلك كان المكان يشتعل ، إنه ليس حادثاً |
Gerçek şu ki, Vernon'un bu kimyasala teması bir kaza değildi. | Open Subtitles | الحقيقة أن تعرض فيرنون لهذه الكيماويات لم يكن حادثة |
O bir kaza değildi. O Krueger'dı. | Open Subtitles | إنه ليس حادثا إنه كان كروغار |
Afganistan'daki bir kaza değildi. | Open Subtitles | لم تكن حادثة التي في أفغانستان |
Hayır, kaza değildi. Daha fazla kaza olmayacak, Hope. | Open Subtitles | كلا لم تكن حادثة ليس هناك أي حوادث |
Bir kaza değildi. Birinin onu öldürdüğünü düşünüyorsun. | Open Subtitles | لم تكن حادثة, أتظن أن شخص ما قد قتله؟ |
Hannah'yı öldüren kaza kaza değildi. | Open Subtitles | الحادث الذي أودى بحياة زوجتي لم يكن حادثاً |
- Yani basit bir kaza bu. - Bu bir kaza değildi. Ben oradaydım. | Open Subtitles | ـ الحادث، صريح و واضح ـ لم يكن حادثاً |
Hem vahim bir kaza değildi. | Open Subtitles | لم يكن حادثاً قاتلاً على أية حال |
Bu bir kaza değildi, eski dostum. | Open Subtitles | هذا لم يكن حادث, يا صديقى القديم |
Ölen adamın başına gelen şey kaza değildi. | Open Subtitles | ما حدث للرجل المتوفى لم يكن حادث |
Jenna Donovan'ın ölümü bir kaza değildi, cinayetti. | Open Subtitles | كان الموت جينا لم يكن حادثا. اغتيل قالت. |
Şey, kafasından vurulmuş, merminin üzerine düşmediyse, bu kaza değildi. | Open Subtitles | آه، حسنا، تم إصابتها برصاصة في الرأس لذلك ما لم تكن قد تعثرت وسقطت على رصاصة، فإنه لم يكن حادثا |
Anlıyorum. Yani bu bir kaza değildi diyorsun? | Open Subtitles | يعتمد على ذلك , يعتمد على ذلك , بإنك تقول بإنه ليس حادثاً |
Bayan Beatrice White'ın ölümü kaza değildi, değil mi? | Open Subtitles | وموت الانسة بياتريس وايت , لم يكن حادثة ,اليس كذلك يا انسة ؟ |
- Bu bir kaza değildi. | Open Subtitles | ـ انه ليس حادثا |
Ölümü son derece acımasızcaymış ve kesinlikle kaza değildi. | Open Subtitles | موتها كان وحشي جدا وبالتاكيد ليس حادث |
kaza değildi, nefsi müdafaa değildi. | Open Subtitles | ليست حادثة, وليست دفاع عنّ النفس |
Bu bir kaza değildi. İzleniyordun. | Open Subtitles | هذه ليست مصادفه لقد كان يراقبك |
ama bu bir kaza değildi. | Open Subtitles | لكن لم يكن ذلك حادثاً لقد قلتِ ذلك بنفسك |
Uyuşturucu işindeyse, belki ölümü kaza değildi. | Open Subtitles | حسناً لقد كان متورطاً في المخدرات ربما وفاته لم تكن حادث |
Bana inanmıyorsan, sana şunu söyleyebilirim Graem'in ölümü kaza değildi. | Open Subtitles | إذا لم تصدقى هذا... فربما يجب أن تسمعى ذلك... وفاة (جراهام) لم تكن حادثاً |
Yani bu bir kaza değildi. | Open Subtitles | أعني لم تكن حادثه |
Merdivenlerden düşmesi kaza değildi. Onlardan biri itti. | Open Subtitles | هذه الحادثة لم تكن صدفة , بل احدهم هو من دفعها ,انا اعرف |