İpek ve baharat pazarının tüm kazançları şehrin süslenmesinde kullanılmıştır. | Open Subtitles | وهكذا، فإن الأرباح التي جاءت من السوق من الحرير والتوابل واستثمرت لتجميل المدينة مع روعة |
Kârınınızı yapay olarak yükseltmek için potansiyel kazançları gerçek kazançlar gibi yazıyorsunuz. | Open Subtitles | سجلت الأرباح المحتملة كأرباح جارية لتعزّز من فوائدك بطريقة غير شرعية |
"Son kullanma tarihi" randevuları kazançları arttırıp, biz kurumsal canavarlar için daha fazla çöp atılması için kurulmuş pazarlama araçlarıdır. | Open Subtitles | تواريخ الصلاحية هي مجرد أدوات للتسويق لزيادة الأرباح والمزيد من القمامة لتغذية وحش الشركات |
Bence bunları gözardı etmek kayıtsızlık olur, çünkü gözardı edilmesi ileriye dönük uzun vadeli kazançları riske atabilir. | TED | ففي اعتقادي أنه من التهور إهمال هذه الامور، لأن بفعل هذا سنعرض العائدات على المدى الطويل للخطر مستقبلا. |
Joe'nun söz verdiği kazançları diğer fonlarla ödedik. | Open Subtitles | دفعنا العائدات التي وعد بها جو بأموال أخرى |
Vay, bugün hepimizin büyük kazançları olmuş. | Open Subtitles | يا للروعة، جميعنا حظينا بأخبار رائعة اليوم. |
Vay, bugün hepimizin büyük kazançları olmuş. | Open Subtitles | يا للروعة، جميعنا حظينا بأخبار رائعة اليوم. |
Kısa vadeli kazançlarla uzun vadeli kazançları kıyaslıyorsunuz. | Open Subtitles | وجدتُ أنّ عليّ المفاضلة بين الأرباح قصيرة الأجل والعواقب طويلة الأجل |
- Çoğunlukla emlak işlerinden. Piyasadaki mülklerden. Aklınız oradaysa şüpheli kazançları yok. | Open Subtitles | أغلبها من تحقيق الأرباح، الأرباح السوقية ولا يوجد أي شبهة عليها تستدعي قلقك |
Peki ülkenin bazı bölümlerinde bebek bakıcılığı sıkıntısı olsaydı ve hiç kimsenin eğitim ve incelemeyi göze alamaması, bir yatırımcı bunu karşılayabilir ve sistem belkide iki yıl içinde gelişmiş kazançları vergi olarak geri alabilir. | TED | بالتالي إذا كانت هناك مشكلة خصاص بالحاضنات في بعض أجزاء البلد والمشكلة هي أن لا أحد يستطيع الفرز والتدريب، يمكن لمستثمر أن يدفع ثمنها وربما سيرد النظام الأرباح المعززة للأفراد للسنتين المقبلتين. |
Anlaşılan, onlar bizi; kazançları şişirmek amacıyla alacakların olası bildiriminden dolayı soruşturuyorlar. | Open Subtitles | يبدوأنهميحققونمعنافي... قضية تزوير في المستحقات المالية لتضخيم الأرباح |
İki saatte bir kazançları toplayıp kasaya koyuyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يجمعون الأرباح كلّ ساعتين... و يأخذونها للخزنة |
Bana açıklanan hâliyle, yaptığınız şeyde göze çarpan şey, kazançları yalnızca ölçmemeniz, aynı zamanda onları düşük dengesizlik ve riskle almanızdır, diğer serbest fonlara kıyasla. | TED | الطريقة التي قاموا بشرحها لي. لم يكن اللافت للنظر فقط حجم العائدات التي تم تسجيلها، بل ما أخذته منهم مع وجود انخفاض متذبذب وأخطار بشكل مفاجئ، مقارنة بصناديق التحوط الأخرى. |