Hatanın bende olduğunu ve tartışmayı kazanamayacağımı fark ettiğimde adil dövüşmem. | Open Subtitles | عندما ادرك ان شيئا هو غلطتي تماما وليس هناك امل في ان اربح الجدال لا اقاتل بشكل منصف |
Asla hiçbir şeyi kazanamayacağımı söyledi. | Open Subtitles | و قالت أني لن اربح أبداً أي شيء |
Ama herkes bu davayı kazanamayacağımı düşünüyor. | Open Subtitles | لكن كُلّ شخصَ يَعْرفُ بأنّه مستحيلُ إربحْ هذه القضية يُريدونَني أَنْ اخسر. |
Ama herkes bu davayı kazanamayacağımı düşünüyor. | Open Subtitles | لكن كُلّ شخصَ يَعْرفُ بأنّه مستحيلُ إربحْ هذه القضية يُريدونَني أَنْ اخسر. |
- Biliyor musun, belki de kazanamayacağımı kabul edip Lynn'e ve diğerlerine yalan söylemeyi bırakmalıyım. | Open Subtitles | لعلى يجب أن أقبل الواقع أننى لا أستطيع الفوز وأوقف الكذب على لين وعلى أى شخص آخر |