ويكيبيديا

    "kazanmaktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفوز
        
    • جني
        
    • بالفوز
        
    • بكسب
        
    • الرِبْح
        
    Yani sen hayatta kraliçeliği kazanmaktan önemli bir şey yok derken... Open Subtitles إذاً عندما قلتِ بأن لا شيء أهم في حياتك من الفوز
    Yani sen hayatta kraliçeliği kazanmaktan önemli bir şey yok derken... Open Subtitles إذاً عندما قلتِ بأن لا شيء أهم في حياتك من الفوز
    Gerçekten verilen her çaba, kazanmaktan ya da kaybetmekten daha büyüktür. Open Subtitles ان كل مجهود يتم عمله بصدق أعظم من الفوز أو الخسارة
    Ama sanatçı olarak gelişiyorsun ve bu para kazanmaktan daha önemli. Open Subtitles أجل، لكنها تنمي موهبتك كفنان وهذا أهم بكثير من جني المال
    Bu gece kazanmaktan vaz geçmiyeceksin, değil mi ortak? Open Subtitles لا يمكنك ان تستمر بالفوز الليلة هل يمكنك، شريك؟
    Bu edebiniz ve dürüstlüğünüzün şov korosu yarışmalarını kazanmaktan daha önemli olması hakkında. Open Subtitles عن معرفة أن اللباقة و الأستقامة أكثر أهمية من الفوز في مسابقة جوقة
    Ama demek istediğini anlıyorum: piyango bileti almak için kazanmaktan başka sebepler olabilir. TED لكن بالتأكيد أرى نقطتك: أنه قد يحدث بعض المنفعة من شراء تذكرة اليانصيب بدلاً عن الفوز.
    Bu sporda kazanmaktan fazlası var. Open Subtitles هذه اللعبة تعني أكثر من مجرد الفوز أنت جزء من شيء ما
    Ve bu senaryoda sen kazanmaktan çok daha önemliydin. Open Subtitles المهم في ذلك هو إنكِ أكثر أهمية من الفوز.
    Futbol maçlarını kazanmaktan çok daha büyük şeyler var kaderinde. Open Subtitles هناك أشياء يمكنك فعلها أهم بكثير من الفوز في مباريات كرة القدم
    Seni kardeşinin hayatı gibi önemsiz birşey yarışı kazanmaktan alıkoyacak mı? Open Subtitles وأنت يمكن أن ترك أشياء صغيره , مثل حياة أخاك تمنعك من الفوز بالسباق
    İnsanın kazanmaktan ders almadığını zamanla öğreneceksin. Open Subtitles ستعرف يوما أن المرء لا يتعلم شيئا من الفوز
    Avrupa Kupasını tarihlerinde ilk kez kazanmaktan sadece 45 dk uzaktalar. Open Subtitles 45دقيقة فقط تفصلهم عن الفوز بالبطولة للمرة الاولى في تاريخهم
    Bazen, basketbol kazanmaktan değil iyileşmekten ibarettir. Open Subtitles حسنا , بعد الاحيان هذا ليس بشأن الفوز احيانا تكون حول الاستشفاء
    Evet. Aynı zamanda, karşı tarafa duyduğunuz aşkın kazanmaktan önemli olduğunu da unutmamak gerek. Open Subtitles نعم ، وتذكروا أن الحب الذي تكنه للشخص الآخر هو أهم بكثير من الفوز
    Bir tane daha ulusal yarışmayı kazanmaktan daha fazla önemsiyorum seni. Open Subtitles و أنا اهتم بكي أكثر من الفوز بعالمية أخرى
    Ama kazanmaktan daha eğlenceli ne olabilir? Open Subtitles و أكررها ثانية لا شيء أكثر متعة من الفوز ؟
    Bence sadece garip para kazanmaktan başka bir şeyi olmayan bir iş olması. Open Subtitles أعتقد أن ذلك غريب. بالنسبة لوظيفة تتضمن جني المال ولا شيء سواه.
    Ben burada Wall Street'de çalışıp yılda 400 bin dolar kazanmaktan, birinci sınıf uçmaktan ve rahat olmaktan bahsetmiyorum. Open Subtitles ولا أتحدّث عن جني مبلغ 400,000 دولار في السنة العمل في (وول ستريت) خـاصّ لركّـاب الدرجة الأولى فقط ، ويكون مُريحـاً
    Benim burada ihtiyacım olan kişi, benim inandıklarıma yarışı kazanmaktan daha fazla inanan biri. Open Subtitles ما أحتاجه هنا في الحقيقة شخص يهتم بما أؤمن به أكثر من اهتمامه بالفوز في الانتخابات
    Sence politika sadece bir tartışmayı kazanmaktan mı ibaret? Open Subtitles هل تظن أن ممارسة السياسة تتعلق فقط بكسب الجدال ؟
    Adil olarak kazanmanın kazanmaktan daha önemli olduğuna inanan bir adamdın. Open Subtitles بل كنت رجلا يؤمن بأن الرِبْح بانصاف أكثر أهميَّةً مِنْ الرِبْح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد