Bu davayı kazanmayı hak ettiğinizden emin olmamakla birlikte onların kaybetmeyi hak ettiğinden de emin değilim. | Open Subtitles | ،ولستُ متأكد من أنّك تستحق الفوز بهذه المرافعة كذلك لستُ من متأكداً من أنهم يستحقون خسارتها |
Bu sürtük kazanmayı hak etmedi! | Open Subtitles | العاهرة اللعينة لم تستحق الفوز |
Yaptığım şeyden sonra kazanmayı hak etmiyorum. | Open Subtitles | بعدما قمت بفعله لا استحق الفوز |
Ama aynı zamanda rakibin de kazanmayı hak etmiştir. | Open Subtitles | ... ولكن أيضا أن زميلك استحق الفوز. نوع من مثل: |
Wheeler kazanmayı hak etmedi. Bu kadar geri zekâlıca bir yarış görmedim. | Open Subtitles | ويلير) لا يستحق الفوز) تباً لهذا السباق اللعين |
kazanmayı hak ediyor. | Open Subtitles | إنه يستحق الفوز |
Ayrıca Spencer kazanmayı hak ediyor. | Open Subtitles | (بالإضافة إلى أن (سبنسر تستحق الفوز |
- kazanmayı hak etmiyor. | Open Subtitles | -هذا لا يستحق الفوز |