Çocuklarıma o AIDS'li Rus sütünü içireceğime kendimi keçi gibi sağarım daha iyi. | Open Subtitles | وسأقومُ بحلب نفسي كالماعز قبل أن أدعهم يشربون الإيدز من حليب تلك الروسيّة |
Ayrıca, herif keçi gibi tırmanıyor. | Open Subtitles | إلى جانب إننا رأينا إن هذا اللعين يَتسلق كالماعز. |
Yoluma iki yüz tane kâfir çıksa sanki birer keçi gibi her birinin karnını deşerdim. | Open Subtitles | إن رأيت 200 كافرٍ واقف على الطريق لأخرجت احشائهم كالماعز. |
Yan yana üç adam olursa keçi gibi öldürülür. | Open Subtitles | وبجوارك ثلاثة رجال سيتم ذبحهم مثل الماعز. |
Yan yana üç adam olursa keçi gibi öldürülür. | Open Subtitles | وبجوارك ثلاثة رجال سيتم ذبحهم مثل الماعز. |
Ailesi pirinç ve istiridye ticareti yapıyor. - Bir keçi gibi boynundan bağlanmıştı. | Open Subtitles | عائلته تتاجر في القمح والمحار، رقبته كانت مقيدة مثل الماعز |
Komiser beni, bir keçi gibi yere yatırdı, günışığı üzerimden gidene kadar dövdü. | Open Subtitles | العريف ، قيدني من أعلى واسفل مثل العنزة وظل يضربني طوال النهار |
Waren, tanrı aşkına! Bir keçi gibi hastayım. Mesele nedir? | Open Subtitles | وارن, أنا مريض كالعنزة ما الهدف من ذلك؟ |
Hiç yıkanmadığını ve keçi gibi koktuğunu söylüyorlar onun. | Open Subtitles | يقولون أنه لا يستحم ورائحته كالماعز |
Sanki bir keçi gibi şarkı söylüyordu. Katılıyorum. | Open Subtitles | أفضل من (تينور) في "مدريد" الذي يغنّي كالماعز |
Çiftleşme vakti gelmiş dişi keçi gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | أنت نتن مثل الماعز في موسم التزاوج |
Deli bir keçi gibi saldırdı. | Open Subtitles | وهجم علي مثل الماعز المجنون |
keçi gibi kokuyor, lan! | Open Subtitles | رائحتها مثل الماعز |
Sen de keçi gibi. | Open Subtitles | ورائحتك مثل... الماعز! |
Benim karşı çıktığım şey beni zampara, yaşlı bir keçi gibi okşamandı. | Open Subtitles | إعترضت على ملاطفتك لي مثل العنزة العجوز الداعرة |
- Tek yaptığın keçi gibi melemek. | Open Subtitles | كل ما أنت فالح فيه هو الثغاء كالعنزة. |