Bir gün biz de dış dünyayı keşfe çıkabilseydik harika olurdu değil mi? | Open Subtitles | سيكون من الرائع اذا ما استطعنا استكشاف العالم الخارجي ايضاً في يوم ما |
Dinle, dilersen sabah keşfe çıkabilirsin. | Open Subtitles | اسمع، إن كنت تريد الاستكشاف في الصباح فلا يهم |
Tırmanışa, tekne gezisine, keşfe çıkıyorlar. | Open Subtitles | انهم يتسلقون الصخور, يركبون القوارب, يستكشفون. |
Macera ve keşfe, ön kapımdan sadece birkaç dakika alan bütün bu farklı yerleri keşfetmeye âşık oldum. | TED | وقعت في حب المغامرة والاستكشاف الذهاب لاستكشاف كل هذه الاماكن المختلفة التي تكون على مسافة قريبة من منزلي. |
Sizi kucaklayıp cezbederek en derin en gizli sırlarını keşfe davet etmesi mi? | Open Subtitles | ويغويك لإكتشاف.. أعمق أسرارها وأكثرها خصوصية؟ |
Sen babamla keyfine bak, ben de çocuklarla keşfe çıkayım. | Open Subtitles | فلتحظى بالمتعة مع أبي، وأنا سوف أستكشف المكان هنا مع الأطفال |
- Crastor, keşfe çıkın. - Anlaşıldı, Kaptan. | Open Subtitles | كريستور , استكشف الأمام نعم , كابتن |
Biraz keşfe çıkıyorum, bakalım daha iyi bir yaklaşma imkanı var mı? | Open Subtitles | سأقوم ببعض الإستكشاف للوصول لطريقة أفضل للهجوم |
- İkiniz de keşfe çıkıyorsunuz. - Neden? Belgelerini teslim et! | Open Subtitles | أنتما الإثنان ستذهبان في رحلة إستطلاع سلموا أوراقكم. |
Yavruları, tundrayı keşfe çıkan diğer genç turnaların arasına karışır. | Open Subtitles | فراخهم، تنضمللزمرةالناميةمنالصغار، في إستكشاف التندرة. |
Eğitimin sayesinde çıplak göbek dünyasını keşfe çıkmış gibi. | Open Subtitles | بلى، تحت رعايتك فهي تستكشف العالم الموحش للبطون العارية |
- Doğru. - O al-mankafaları keşfe çıkmalıyız. | Open Subtitles | أصبتِ الوصف، علينا أن نستكشف أمر أولئك الحمقى |
Kahvaltı gevreğinizi GDO için analiz edebilir ve köklerinize doğru bir keşfe çıkabilirsiniz. | TED | يمكنك تحليل حبوب الإفطار الخاصة بك من الكائنات المعدلة وراثيا، ويمكنك استكشاف النسب الخاصة بك. |
Yine de, oyuncakların güvenli alanında keşfe başladığınızda, bir şeyler fark etmeye başlarsınız. Bu dönen oyuncakları denedik; sonra laboratuvarda, bu mucizeye rastladık. | TED | لكن قد تبدأون في إدراك، إن بدأتم استكشاف الحيز الآمن للألعاب قمنا بتجربة ألعاب الغزل هذه حينها في المختبر تعثرنا بهذه الأعجوبة |
Dinle, dilersen sabah keşfe çıkabilirsin. | Open Subtitles | اسمع، إن كنت تريد الاستكشاف في الصباح فلا يهم لكن هذا يكفي بالنسبة لليلة |
Benim takımla ilk başlarda görmüştük aslında. İlk keşfe çıktığımız zamanlardan birinde orada neler olduğunu görmüştük. | Open Subtitles | أنا وفريقي رأينا ذلك سابقًا أثناء قيامنا بإحدى جولات الاستكشاف الإوَل |
Şövalyelerin parlak zırhları içinde bilinmeyen bölgelere keşfe çıktığı aptal prenseslerin yollarına çıktığı türden. | Open Subtitles | تعلم، الفرسان ذو المدرعات المشرقة يستكشفون أمورا غريبة وأراضٍ، و الأميرات الحمقاوات دائما ما يقفن في الطريق |
Birisi köye doğru liderlik ediyor, diğeri Dünya'yı keşfe çıkıyor. | Open Subtitles | واحد سوف يؤدي إلى قرية و وغيرها من الذهاب لاستكشاف العالم. |
Toz tabakaları sinüslerim için kötü bir şey ve bu rastlantısal bir keşfe öncülük etti. | Open Subtitles | حسناً ، طبقة من الغبرة لن تفيدني وقادني ذلك لإكتشاف |
Aslında, herşey bir gün ziyadesiyle büyük ve labirentimsi malikanemi keşfe çıkmamla başladı. | Open Subtitles | في الواقع , بدأ كل ذلك بأحد الأيام عندما كنت أستكشف قصري الكبير الشبيه بالمتاهة , وجدت صدفة جزء |
Takım pek çok içeri sızma yöntemlerini keşfe çıktı. | Open Subtitles | "استكشف الفريق عدد من إجراءات التسرّب." |
Bu tür bir atomik reenkarnasyon bizi görülmemiş evrenleri keşfe gönderenler de dahil, uzak atalarımızla bizi birbirimize bağlayan bir başka köprü oluşturuyor. | Open Subtitles | وهو رابط أخر مع أسلافنا البعيدة ومن ضمنهم هؤلاء الذين أطلقونا أول مرة في رحلة الإستكشاف للأكوان الغير مرئية |
Kuzey Amerika'daki kabileleri keşfe çıktığında tanıştık. | Open Subtitles | تقابلنا ثنء حملة إستطلاع للجماعات فى أمريكا الشمالية |
İnsanlarımızın yarısı keşfe çıktı. | Open Subtitles | نصف جنودنا خرجوا في مهمات إستكشاف |
# keşfe çıkmak istediği zamanlar Annesiyle babası onu asla ama asla sıkmazlar # | Open Subtitles | عندمـا تكون بالجـوار تستكشف # # سأتـأكد أنـا و أمهـا من أن هذا لن يكون مملاً |
Bunları yayan mı keşfe çıkacağız? | Open Subtitles | سوف نستكشف هذه الاشياء على اقدامنا سوف تكون رحلة بطيئة |
Bu işte keşfe gerek kalmadı. | Open Subtitles | -هيا، لا يتحتم علينا القيام بالاستطلاع لهذا الشيء |
Ben kasabayı şöyle bir keşfe çıkayım. | Open Subtitles | على كلٍ ، سأقوم باستكشاف المكان قليلاً |