Ben de üzerime düşeni yapıp seni kekleri yapmakla görevlendirdim. | Open Subtitles | لقد أخذت الأمر على كاهلي وسجّلتك من أجل تحضير الكعك |
Sıcak, tatlı kurabiyeleri, kıtır kıtır şekerleri, yumuşacık kekleri, kenarından sarkan dondurma külahları hayal edin. | TED | تخيل الكعك الدافئ واللزج والحلوى المقرمشة والكعك المخملي كوز الوافل المليء بالمثلجات. |
Tatil sezonu başlıyor, muhtemel tüm Noel kekleri ve hediye sepetleri için yardıma ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | انها بداية فترة الأعياد و مع كل كعك اعياد الميلاد المحتملة وسلال هدايا الأعياد |
Pekâlâ, bu yengeç kekleri babama götüreceğim, daha sonra... | Open Subtitles | حسنا انا سوف اخذ كعك الكابوريا هذا .. الى ابي ومن ثم |
Hadi bunu biraz daha geliştirelim.. Max'in ev yapımı kekleri. | Open Subtitles | - لنتحرك قليلا , كب كيك ماكس المصنوع في البيت |
Excaliboar kekleri. Tüm gece bunlarla uğraştım. | Open Subtitles | هذه الكعكات التي صنعتها طوال الليل بأكمله |
Arkadaşını hastaneye götürdü ve beni kekleri taşırken bıraktı. | Open Subtitles | لقد أخذت صديقتها للمشفى و جعلتني هنا أحمل كل هذا الكب كيك |
Dağınıklığı mazur görün. Ütü günüm. kekleri az önce yaptım. | Open Subtitles | أعذرانى لهذه الفوضى ، فهذا يوم الكواء لقد أعددت بعض الكعك |
Tatlım, sanırım o mini kekleri fazla pişirdik. | Open Subtitles | أعتقد أننا تركنا الكعك لفترة طويلة يا عزيزتي |
Annenin aldığı kıyafetleri giyip yaptığı kekleri yemek için fazla büyüksün. | Open Subtitles | إنك أكبر من أن تدع والدتك تشتري لك ثيابك و تقدم لك الكعك |
Hafızam beni yanıltmıyorsa buranın Tahiti kekleri güzel oluyordu. | Open Subtitles | إن خدمتني الذاكرة الكعك التاهيتي هنا لذيذ جداً |
Bütün çikolatalı kekleri ve şarapları alabilirsin. | Open Subtitles | وبوسعك تناول كل كعك الشيكولاتة وشُرب النبيذ الذي ترغبين فيه |
Mola odasındaki yabanmersinli kekleri gördün mü? Kızların kek satışından aldım. | Open Subtitles | هل رأيت كعك التوت الذي في غرفة الاستراحة؟ |
Ayrıca evet, Ding Dong kekleri bazen benim de hoşuma gidiyor. | TED | ونعم، أحيانا أحب تناول كعك "دينغ دونغز" أيضاً. |
Max'in lezzetli ev yapımı kekleri. | Open Subtitles | كب كيك ماكس اللذيذ المصنوع في البيت |
Neden kekleri çıkartmadınız. | Open Subtitles | لماذا ليس هناك كب كيك على الطبق ؟ |
Max'in Ev yapımı kekleri gelecek vaat eden güçlü bir işletmedir. | Open Subtitles | "كب كيك (ماكس) منزلية الصنع هي" "مشروع عمل مستقبلي قوي جداً". |
kekleri eşeledin yastıkları fırlattın ve haftada bir yaptığın seksi de düşününce bu küçük mutsuz ağacı buldun. | Open Subtitles | لذا بحثت عبر الكعكات و وسائدك الكثيرة و الجنس مرة في الاسبوع طوال حياتك وصولا إلى اعماقك |
Görünüşe göre kekleri başkaları da bulmuş. | Open Subtitles | يبدو وكأنّ شخصاً آخر قد وجد تلكَ الكعكات. |
Eğer tekerlerin altında öyle bir şey varsa ve kekleri oraya götüremezsem bakıcılık işimi kaybedeceğim. | Open Subtitles | حسنا , اذا كان الجسم تحت العجلات وانا لم احضر الكب كيك الى هناك سوف اخسر وظيفة مجالسة الا طفال |
kekleri baban gibi yiyorsun. İşte burada, tatlım. | Open Subtitles | أنت تأكل كيك بالكوب مثل والدك هنا يا صغيري |
Peynirli kekleri bir harika. | Open Subtitles | يقدمونَ كعكةَ جبن لطيفةَ |
Bubby kekleri yemeden önce bana elleriyle bana çorba yapmıştı. | Open Subtitles | وبوبي نفخت في حسائي قبل ان تأكل الكوب كيك بدون كوشر |
Gece mesaimdeki arabayı süren arkadaş kekleri dağıtıyor, sadece yerlerine teslim ediyor. | Open Subtitles | ؟ الشخص الذي يعمل معي بالليل .. في توصيل الكيك المحلى .. |
kekleri satmadığın için deli olmalısın ve bunu 1100 dolar içerde olduğum için söylemiyorum. | Open Subtitles | انكي مجنونه لعدم بيعك لكعك وانا لا اقول ذلك لاني انفقت 1100 |