Kellog'un laboratuardaki işlere karışması, Julian ve annem ile ilgili tüm bu karmaşa... | Open Subtitles | تدخل كيلوغ في أمور المختبر و كل هذه الفوضى مع جوليان و أمي |
Kellog ne dediğini bilmiyor, ne işimle ne de Emily ile ilgili. | Open Subtitles | كيلوغ لا يعرف ما الذي يتحدث عنه بخصوص عملي أو بشأن إيميلي |
Hayır, bence Kellog'u öldürmek için birçok iyi sebebin var. | Open Subtitles | كلا ، أعتقدُ أنّهُ لديكِ العديد من الأسباب لقتل كيلوغ. |
O polisler Travis, Kellog'un ordusunun yapmaya çalıştığı şeyi önlemeye çalışırken öldüler. | Open Subtitles | هذه المكاتب ترافيس، مات في محاولة لمنع ما يريد جيش كيلوج فعلة؟ |
Olasılıklar, eğer onu şimdi durduramazsak, Kellog'un karanlık geleceğini gösteriyor ve 60 yıl içinde durum epey bir kötüleşecek gibi. | Open Subtitles | هذا مرتبط بمستقبل كيلوج الاسود مما يعني اننا اذا لم نقوم بايقافه الان سيكون مكان سيئ ل 60 عاما |
Sistemine giriş yapmamıza izin vererek Kellog kendi zaman topunu nasıl programlayacağını öğrenebileceğini sandı ama onun yerine tarihleri nasıl seçeceği hakkında yanlış bilgiler verdik ama o bunun gerçek olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | للسماح لها بتتبع نظامه يعتقد كيلوغ أنه تعلم كيفية برمجه كرة الزمن ولكن بدلا من ذلك سمح لنا فقط |
Kellog ile beraber bir grup kurmalısın, aynı şarkıyı söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و كيلوغ ينبغي أن تبدأو عمل فرقة غناء أنتم تغنون نفس الأغنية |
Seni endişelendiren tek şey Kellog'un mutluluğu mu? | Open Subtitles | هل سعادة كيلوغ هي التي تقلق عليها حقاً ؟ |
Piron'da beni bıraktıktan sonra Kellog son kozunu oynadı. | Open Subtitles | بعد أن تركتيني في بيرون ، لقد لعب كيلوغ ورقتهُ الرابحة. |
Kellog'un çok parası ve gücü var ve bu departman üzerindeki etkisi yadsınamaz. | Open Subtitles | لقد وحّد كيلوغ قوّة كبيرة و مال وفير. و نفوذهُ في هذا القسم لا يجدر أن يستهان به. |
Ama bana Kellog'u tutuklamama ve ikimizin de işine yarayacak somut bir şeyler bulabilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنك أن تعطيني شيء واقعي يمكّنني من إعتقال كيلوغ و يمكننا أن نشارك الحمولة. |
Kellog hızlı davrandı ve çocuğun şirketten çıkarılmasını sağladı. | Open Subtitles | لقد خدعنا كيلوغ و استطاع إخراج الطفل من شركته. |
Kellog bir şeyin peşinde ve bence bu askerler buzdağının sadece görünen yüzü. | Open Subtitles | إن كيلوغ يخطط لشيء ما و يروادني شعور بأن أولئك الجنود هم قمّة جبل جليدي. |
Kellog işlerini tekrar yoluna koymak ile uğraşırken bizim gerçekte neyin peşinde olduğumuzu anlayacak zamanı bile olmayacak. | Open Subtitles | سيكون كيلوغ مشغولاً بأعماله حتّى أنّهُ لن يكون لديه الوقت ليدرك ما الذي نفعلهُ. |
Sizin burada ne yaptığınızı bilmiyorum ama Matthew Kellog ile iş birliği yaptığınızı biliyorum ve bu polisi ilgilendirir. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي تفكّر بفعلهُ هُنا الآن لكنّني أعرف أنّكَ متورط مع ماثيو كيلوغ و الشرطة أيضاً. |
O Kellog'u bir müttefik olarak görebilir ama o sadece bir şeyin peşinde. | Open Subtitles | ربّما يعتبر كيلوغ حليفاً لكنّهُ مهتم بشيء واحد فحسب. |
En azından onların Kellog için çalıştıklarını biliyoruz ve içeriden bir adamımız var. | Open Subtitles | حسناً ، هذه المرّة نعرف أنّهم يعملون لصالح كيلوغ و لدينا رجل من الداخل. |
Kellog ve yeni arkadaşları hakkında olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتَ بأن هذا كان حيال كيلوغ و أصدقاءه الجدد. |
Ben, Travis, Özgürlük, Kellog ve ordusu hepimiz gelecekten geliyoruz. | Open Subtitles | انا و ترافيس و ليبرا 8 و كيلوج وجيشه نحن من المستقبل |
Neden genç ve sağlıklı bir Kellog dururken yaşlı ve hasta bir Kellog'un sana önderlik etmesini isteyesin ki? | Open Subtitles | لماذا لديكي العجوز كليوج المريض يقودك عندما يكون لديك كيلوج الحيوي و الشاب |
Umarım Kellog da kendi sözünü tutar. | Open Subtitles | اتركنا نامل ان كيلوج لازال متمسك بالصفقة |