ويكيبيديا

    "kemiklerden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العظام
        
    • العظامِ
        
    Çünkü birbirimize kemiklerden çok daha kötü şeylerle vuruyoruz adamım. Open Subtitles لأننا بالفعل نسحق بعضنا البعض بشيء أسوأ بكثير من العظام
    Evrim biliminine yaklaşımın farklı yolları vardır... ...bir tanesi eski kemiklerden... insan DNA'sı çıkarmaktır. TED ,هناك طرق مختلفة لدراسة الطب التطوري إحدى الطرق هي استخلاص الحمض النووي البشري .من العظام القديمة
    Dünyamızda, müzelerde kemiklerden deriyi yiyip temizleyen etobur böcekler, TED هناك الخنافس نابشة القمامة التي تلتقط الجلد واللحم وتنزعه عن العظام في المتاحف
    İşte altı saat, altı gün yıkıyorum ve savaşlar bu kemiklerden çıkıyor ve mümkün hâle geliyor -- dayanılmaz bir koku. TED إذن أغسل هذه العظام لمدة 6 ساعات 6 أيام والحروب ما تزال تُخلّف هذه العظام، وأصبحت رائحتها لا تُطاق.
    Ayrıca, dökme reçineden yapılmış kemiklerden fantasmagorik heykeller üretmektedir. TED وهو يقوم أيضاً بنحت الأشكال الخيالية التي يتم شغلها من العظام المثبتة بالصمغ.
    Yüzüm ne maskenin altındaki kaslardan ne de onların altındaki kemiklerden ibaret. Open Subtitles أنا لستُ ذاك الوجه بقدر ما لستُ تلك العضلات تحته.. أو العظام تحتهما.
    kemiklerden yola çıkarak ne tür bir öğütücüye atıldığını belirledik. Open Subtitles اكتشفت كتلة العظام نوع قطاعة الخشب التي استخدمت و نحن نحاول أن نقتفي أثرها
    Yani, bilirsin kemiklerden iyi anlar, matematiği mükemmeldir. Open Subtitles أعني أنّه جيّد مع العظام وممتاز في الرياضيات
    *(paraşütlüyken, sürat motoruyla çekilerek yapılan spor) Tüm astronotlarımız kırılgan kemiklerden dolayı zarar görür. Open Subtitles كل رواد الفضاء لدينا يعانون من هشاشة في العظام
    İnsanın yaklaşık %15'lik kütlesi, kemiklerden oluşur. Open Subtitles العظام تشكل تقريبا 15 بالمئة من وزن الانسان
    Ve Üçüncü Meleğin buz tabakasına karşı kullandığı kuvvet o denli büyük ki analizler onda artık kemiklerden gayrı birşey kalmadığını gösteriyor. Open Subtitles التحليل التالي الحفر دائمة التجمد كانت من 3 انخيل كانت واسعة جدا، كل ما تبقى بعض العظام.
    İğrenç, kokuşuk canavar, dev uçan bir iskelete benzeyen, çalıntı kemiklerden oluşmuş bir giysi giyiyor. Open Subtitles وحش غبى ومقرف يرتدى معطفا من العظام المسروقة , كهيكل عظمى عملاق طائر
    Genellikle geriye kalan eti kemiklerden ayıran kişi ben oluyordum. Open Subtitles حسناً، عادة أنا من يزيل الأنسجة المتبقية على العظام
    Her Rus genç kıza öğretildiği gibi kendisi ormanın derinliklerinde, kemiklerden yapılan bir kulübede yaşayan bir cadıdır. Open Subtitles كل فتاة روسية شابة تعلم عن الساحرة العجوز التي تعيش في اعماق الغابة في كوخ مصنوع من العظام
    suaygırından, ölçeğin diğer ucundaki yarasaya kadar tüm yol, esasen aynı kemiklerden oluşmaktadır. Open Subtitles من أول فرس النهر انتهاء بالخفاش على الجانب الآخر فهم يتكونون بشكل أساسي من العظام نفسها
    Eski kemiklerden iyidir, kıymetlimis. Open Subtitles أفضل من تناول العظام الجافة، أيُّها الغالي
    Eski kemiklerden iyidir, kıymetlimis. Open Subtitles إنّه أفضل من العظام القديمة أيّها الغالي
    Babam bilir, kemiklerden anlar. Benimki de anlardı. Open Subtitles ــ والدي سيعرف, إنه جيد مع العظام ــ كذلك والدي
    Hesaplamalarıma göre, deterjan ve amonyakın çözüldüğü andaki titreşim sayesinde oluşan bir dizi frekans değişimi, kristalleri kemiklerden ayırabilecek. Open Subtitles طبقاً لحساباتي أن نهزز محلول من الأمونيا و المنظف بواسطة مدى متغير من الترددات يجب أن يزيل البلورات من العظام
    Bir sorgu yargıcı olarak, uzmanlık alanım kemiklerden daha çok budur. Open Subtitles كطبيبة شرعية، لابد أن يشمل مجال خبرتي أكثر من العظام.
    Kırılan kemiklerden daha çok bıçakların üstünde kan olacak... çünkü artık arkamızdan vurmanıza izin vermeyeceğiz. Open Subtitles ستسيل دمـائـاً كـثيرة وسوق تكسر بعض العظامِ نحن لن نسكت ولن نضرب في الظهر مرة آخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد