Bunun ileri sürdüğüyse, kadınların dinin toplumdaki yeri hakkındaki görüşlerinin dinin kadınlar için adeta kötü olduğu gibi bir tekil görüştense kendi ülkelerinin kültür ve bağlamlarıyla şekillendiğidir. | TED | الآن ما يوحي به ذلك هو كيفية رؤية النساء لدور الدين في المجتمع يتشكل أكثر عبر ثقافة بلدهم نفسه وسياقه من رؤية مُوَحَّدة مفادها أن الدين ضار ببساطة للنساء. |
Şu an, Amerikalı askerlerin, Amerikalı gazilerin döndükleri ülke feci şekilde bölünmüş, iki politik partinin birbirlerini ihanetle, vatan haini olmakla suçladığı, kendi ülkelerinin güvenliğini ve refahını indirgemeye çalışmakla suçladığı bir ülke. | TED | الآن، يعود الجنود الأمريكيون، يعود قدامى المحاربين الأمريكيين لبلد منقسم بشكل مرير حيث يتهم كل من الحزبين الرئيسين الآخر بالخيانة وبأنهم أعداء الوطن، وأنهم يعملون على إضعاف أمن ورفاهية بلدهم. |
Benim için öncelikli olan askerlerimizin güvenliği ve Afganların kendi ülkelerinin yönetimine geçmeleri için bir ortam oluşturmak. | Open Subtitles | شغلي الشاغل هو سلامة جنودنا... ...ووضع الاساسات... ...ليتسنى للافغان ادارة بلدهم |