Böylece, 1967 Nisan'ında, bir Cumartesi öğle sonrası... cihazı kendi üzerinde test etmeye karar verdi. | Open Subtitles | وفي ظهر سبت أحد الأيام ، في أبريل 1967 قرر أن يختبر التجربة على نفسه |
Filizleri kendi üzerinde dolanarak bitkiyi desteğe doğru çekiyor. | Open Subtitles | يلتف ملولبها على نفسه . ساحبا النبتة نحو حاجتها |
Peki silahı neden onları öldürürken ya da kendi üzerinde kullanmamış? | Open Subtitles | فلماذا لم يكن هو استخدامه؟ عليها ؟ على نفسه ؟ |
- Tabi eğer kendi üzerinde kullanmayı düşünmüyorsan. | Open Subtitles | ـ لا لا . مالم تخطط بانك ستطلق على نفسك ـ ربما افعل |
Sadece bu hastanenin protokolleri değil hem de Pennsylvania Eyalet Kanununu çiğneyerek deneysel ilaçları kendi üzerinde test etme maddesinden | Open Subtitles | اتهامات باختبار العقاقير التجريبية على نفسك والنمط العام لسلوكك هذا لا يحطم فقط البروتوكولات لهذا المستشفى |
Ama onun ilk tutkusu elektrikti. Kurbağalar ve kendi üzerinde sayısız deney yaptı. | Open Subtitles | لكن كان شغفه الأول بالكهرباء،وقام بالعديد من التجارب علي الضفادع و علي نفسه |
- Hiç kendi üzerinde denemedi. | Open Subtitles | بالطبع،فهو لم يجربها على نفسه من قبل.. |
- Ne? Bunca zamandır, kendi üzerinde çalışmalar yapıyormuş. | Open Subtitles | كل هذا الوقت، كان يعمل على نفسه فقط. |
Onu kendi üzerinde denemeğe başlayacağından çok korkuyorum. | Open Subtitles | اخشى انه سيقوم باجراء تجارب على نفسه |
Onu kendi üzerinde denemeye girişeceğinden çok korkuyorun. | Open Subtitles | انا اخشى انه قد يبدأ تجاربه على نفسه |
kendi üzerinde dener diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن يجربه على نفسه عوضا عن ذلك |
Budala kendi üzerinde denemeye başladı. | Open Subtitles | الأبله قام بتجربته على نفسه |
- Bir dahi ve vizyon sahibi. - kendi üzerinde deneyler yapan biri. | Open Subtitles | ... عبقري ومُتطلع - ... والذي قام بإجراء تجربة على نفسه - |
Sonra da silahı kendi üzerinde kullandı. | Open Subtitles | ثم إستعمله على نفسه |
Serumun kaybolduğunu rapor etmemin sebebi, Dr. Matheson'un kendi üzerinde kullanmasından korkmamdı. | Open Subtitles | السبب الأول فى إبلاغى عن فقد المصل (هو لأنني كنت خائفة أن د. (ماثيسون كان سيستخدمه على نفسه |
Kuzey Koreliler muhtemelen Galt'ın paralarını alıp, serumu kendi üzerinde kullanmasına kızmıştır. | Open Subtitles | الكوريين الشماليين ربما يكونون غاضبين لأن (جالت) أخذ أموالهم و إستخدم ما تبقى من المصل على نفسه |
Evliliğini düzeltmenin tek yolu, kendi üzerinde çalışman. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للشفاء الزواج الخاص بك هو العمل على نفسك. |
Bana kardeşini öldürdüğüm için duyduğun tüm bu nefreti aslında kendi üzerinde harcaman gerekiyormuş. | Open Subtitles | لذا كلّ الكراهية التي صببت جامها عليّ لقتلي أخيك يتعيّن فعليًا أن تصب جامها على نفسك. |
Yani sen kendi üzerinde deney yaptın öyle mi? | Open Subtitles | لذا جرّبتَ على نفسك أليس كذلك؟ |
Ya da katil ilk önce kendi üzerinde denemiş. | Open Subtitles | او القاتل جربه علي نفسه اولا |
Bunları kendi üzerinde kullanıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يستخدمهم علي نفسه. |