kendi geleceğimi görebilirdim. Ta ki gerçek geleceğim gökten inene kadar. | Open Subtitles | ظللت أتطلع إلى مستقبلي حتى جاء المستقبل الحقيقي ساقطاً من السماء |
Ancak o ölüm ilanlarımı yazdığımda, o anda biraz büyüdüm aslında. kendi geleceğimi yaratmak zorunda olduğumu fark ettim. | TED | و لكن حينما قمت بتجربة كتابة نعى وفاتى فى الحقيقة نضجتُ قليلاً فى تلك اللحظة و أدركت أننى فى إحتياج لخلق مستقبلي |
o ahırı yakarak sadece kendi geleceğimi değil | Open Subtitles | أنا لم أخرب مستقبلي فقط عندما أحرقت تلك الحضيرة |
o ahırı yakarak sadece kendi geleceğimi değil | Open Subtitles | لم أفسد مستقبلي فحسب بأحراقي تلك الحظيرة |
Resmi olarak kendi geleceğimi değiştiriyorum. Gözlükler düşmesin. | Open Subtitles | أنا أغير رسميا الآن مستقبلي حافظ على نظاراتك |
Ben kendi geleceğimi korumak sen de kendi geleceğini korumak istiyorsun. | Open Subtitles | أريد حماية مستقبلي وأنت تريدين حماية مستقبلك |
kendi geleceğimi güvence altına almak için seni öldürmemi engelleyecek olan nedir? | Open Subtitles | يجب أن تتوقف لي أحدهم قتل من أجل ضمان مستقبلي. |
kendi geleceğimi ise karımla birlikte huzur içinde geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أما عن مستقبلي... آمل أن اقضيه فى هدوء، مع زوجتيِ. |
kendi geleceğimi göremem sadece diğerlerini görürüm. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤية مستقبلي, فقط مستقبل الأخرين. |
Sanırım kendi geleceğimi bir şekilde bir an için gördüm. | Open Subtitles | أعتقد مسكت بطريقة ما a لمحة مستقبلي الخاص. |
- kendi geleceğimi, beni etkileyecek bir şey olduğunda ve sadece 2 dakika ilerisini. | Open Subtitles | - فقط مستقبلي - فقط الذي يؤثر في خلال دقيقتين |
Onlarınkiyle kendi geleceğimi güvence altına alacağım. | Open Subtitles | سأحمي مستقبلهم كامل أفعل مع مستقبلي |
Ben kendi geleceğimi güvene almak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا إلى حد ما كي أؤمن مستقبلي |
Zamanımın çoğunu geleceği düşünmekle geçiriyorum özellikle kendi geleceğimi ve belki gelecekte bu gemide olmayabilirim öyle bir durumda geminin her şeyini bilen biri olmalı. | Open Subtitles | أقضي معظم وقتي أفكر في المستقبل، مستقبلي بالتحديد، و... ويبدو لي أن المستقبل لا يتضمن وجودي على متن هذه السفينة، |
- kendi geleceğimi yaratacağım. - Bir seçeneğin yok Kal-El. | Open Subtitles | أريد أن أخلق مستقبلي - ليس لديك خيار (كال إل)ـ - |
Bugün kendi geleceğimi değiştireceğim ve seninkini de göstereceğim! | Open Subtitles | أنا سأغير مستقبلي وسأريك |
Geleceği düşünüyorum, kendi geleceğimi. | Open Subtitles | .أفكربالمستقبل. مستقبلي |
Ve birden kendi geleceğimi gördüm. | Open Subtitles | وفجأة رأيت مستقبلي |
Bir gelecek istedim, kendi geleceğimi. | Open Subtitles | أردت مستقبلاً، مستقبلي. |
Riff, babasını taşın yerini göstermesi için zorluyorsa benim de kendi geleceğimi görebilmek için bir fırsatım olacak demektir. | Open Subtitles | ان قام (رايف) بأجبار والده على ان يريه الحجر، فهذا يعني ان هنالك فرصةٌ لي لأجده وأرى مستقبلي. |