Kendimi kanıtlamak icin son fırsatımsa, kabul. | Open Subtitles | أخمن أنه يجب أن أقبل لو أنها الفرصة الوحيدة لإثبات نفسي |
Oraya gidip Kendimi kanıtlamak zorunda mıyım? | Open Subtitles | علي الذهاب و الجلوس هناك لإثبات نفسي |
Kendimi kanıtlamak için çok bekledim. Ve bu hayatımın şansı. | Open Subtitles | انتظرت مطولاً لأثبت نفسي و قد أعطيت فرصة العمر |
Kendimi kanıtlamak için bana fırsat verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | اسمح لي بشكرك لأنك منحتني الفرصة لأثبت نفسي أتعلم؟ |
Ben de sana Kendimi kanıtlamak için neredeyse işi batırırım. | Open Subtitles | وكدتُ أفسد المهمة لأنني أردت أن أثبت شيئاً لك. |
Paraya ihtiyacım vardı ve Katie'ye Kendimi kanıtlamak istiyordum | Open Subtitles | كنت بحاجة للمال وكنت أريد أن أثبت إلى (كاتي)0 ما يمكنني القيام به |
O ret mektuplarını aldıktan sonra burada Kendimi kanıtlamak için ne kadar zaman versem de dışarıda hiç fark etmediğini anladım. | Open Subtitles | بعد أن تلقيت رسائل الرفض أدركت أنني أهدرت الوقت في إثبات نفسي هنا ولم يكن لذلك من أهمية في الخارج |
O basamaklardan inecek ve nihayet Kendimi kanıtlamak zorunda kalmaktan kurtulacaktım. | Open Subtitles | سأنزل تلك الدرجات وأتوقف عن إثبات نفسي |
Majesteleri, sevgilime Kendimi kanıtlamak isterim. | Open Subtitles | يا صاحب السموّ، أودّ فرصة لأثبت جدارتي لمحبوبتي. |
İyilik istemiyorum, Kendimi kanıtlamak için bir şans istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا نطلب معروفا فقط فرصة لإثبات نفسي |
Kendimi kanıtlamak zorundaydım. | Open Subtitles | اضطررت لإثبات نفسي |
Kendimi kanıtlamak için bir şans istiyorum. | Open Subtitles | أطلب فرصة فحسب لأثبت نفسي -هل عملت في مطعم مسبقاً؟ |
Kendimi kanıtlamak için Denizci oldum. | Open Subtitles | إنضممت إلى مشاة البحرية لأثبت نفسي |
Voight'e Kendimi kanıtlamak istiyorum. Riske girmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أثبت نفسي ل(فويت) عليّ أن أتولّ المهمّات الخطيرة |
Kendimi kanıtlamak istemiştim. | Open Subtitles | أردت إثبات نفسي . |
Ben Kendimi kanıtlamak istiyordum. | Open Subtitles | أردت إثبات نفسي" "... |