Biz konuşurken, Quarles kendinden geçmiş bir halde soyulup, yatağa zincirleniyor. | Open Subtitles | فيما نتحدث هو فاقد الوعي ومتعري ومقيد بسرير |
Kaçış sırasında kendinden geçmiş olmalı. | Open Subtitles | تأكّد بأنه فاقد الوعي خلال الهروب |
Bilmem, belki de banyonda, kendinden geçmiş halde, sanki bir can yeleğiymişcesine ona sarılırken bulduğum 9-10 seferde görmüşümdür. | Open Subtitles | لااعرف,ربما المرة التاسعة أوالعاشرة التي أجدك فيها مغشي عليك في حوض الاستحمام,متمسك به كأنه كان أداة للطفو |
Bobby kızı görür, yaralı ve kendinden geçmiş. | Open Subtitles | بوبي) يرى فتاة) مصابة و مغشي عليها تجري لأيام |
2'de kendinden geçmiş bir hasta 5'te de yemekte dört martini içmiş karın ağrısı olan biri var. | Open Subtitles | رجل مغمى عليه في الغرفة 2... وشخص مخمور يوجعه بطنه في الغرفة 5. |
- kendinden geçmiş biri var. - Dur. | Open Subtitles | - هناك أحد ما مغمى عليه |
Seni yasak bölgede bulduk, yerde kendinde kendinden geçmiş vaziyetteydin. | Open Subtitles | وجدناك فاقد للوعي على الأرضية في المنطقة المحظورة |
Hong Tae Seong, Cheongdamdong Apartmanı önünde kendinden geçmiş. | Open Subtitles | {\1cH444444\3cHFFFFFF}" هونغ تاي سونغ ) فاقد الوعي أمام شقة " شيونغ دام دونغ ) |
- kendinden geçmiş bir halde bulundu. | Open Subtitles | الحالة ؟ وُجِد فاقد الوعي. |
Adam tamamen kendinden geçmiş. | Open Subtitles | إنه فاقد الوعي تماماً |
Sen ve Manny... O kendinden geçmiş hâlde | Open Subtitles | هو مغشي عليه |
Seni yerde kendinden geçmiş şekilde buldum. | Open Subtitles | وجدت فاقدًأ للوعي على الأرضيّة |