Mesele kopya çekmen değil, kendine olan güvenin. | Open Subtitles | إنه ليس بخصوص الغش لكنه بخصوص ثقتك في نفسك |
Ve sen kendine olan inancını kaybettin pek çok nedenden ötürü. | Open Subtitles | و أنت فقدت الثقة في نفسك للعديد من الأسباب. |
Ama eğer istifa edersen sadece bana ve Kuruma olan inancını değil kendine olan inancını da yitireceksin. | Open Subtitles | ولكن إذا إستقلتي فهذا فقدان للإيمان ليس فقط في أو في الوكالة ولكن في نفسك أيضـًا |
Ama kendine olan inancını yitiremezsin. | Open Subtitles | -أعلم لكنْ يجب ألّا تفقدي الإيمان بنفسك ثقي بي |
Ama kendine olan inancını yitiremezsin. | Open Subtitles | -أعلم لكنْ يجب ألّا تفقدي الإيمان بنفسك ثقي بي |