Umarım kendinizle gurur duyuyorsunuzdur. Burada eşek kadar adamlar var. | Open Subtitles | اتمنى أن تكونوا فخوريين بأنفسكم مجموعة من الرجال المهمين هنا |
kendinizle ve bankanızla gurur duyun! | Open Subtitles | كون فخورين .. بأنفسكم بأنفسكم .. و مصرفكم |
Şu ana kadar hiçbiriniz pes etmedi... bu yüzden kendinizle gurur duymalısınız. | Open Subtitles | لم يعترف أحد حتى الآن، لذا يجب عليكم أن تفخروا بأنفسكم |
kendinizle ilgili en büyük mücedale şüphenizlerini saklamaya çalışmakla başlar. | Open Subtitles | المعركة الحقيقية تصبح المعركة التي مع نفسك لتبقي شكوكك مكتومة |
Umarım kendinizle gurur duyuyorsunuzdur geri zekâlılar. | Open Subtitles | آمل أن تكونا فخورين بنفسيكما أيها البلهاء |
Sizinle ve sizin kendinizle, ailenizle... ve arkadaşlarınızla olan ilişkinizle ilgili. | Open Subtitles | لأنه يتعلق بكم وبعلاقتكم بأنفسكم وبعائلاتكم وبأصدقائكم |
Sınavdan iyi puan alınca kendinizle gurur duyabilirsiniz. | Open Subtitles | لامانع من ان تفخروا بأنفسكم لأنكم نجحتم في الإمتحان |
Ve bence hepiniz, kendinizle gurur duymalısınız. | Open Subtitles | واعتقد أنه يجب عليكم أن تفخروا جميعا بأنفسكم |
Hepiniz kendinizle gurur duyabilirsiniz. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ كُلّ تَكُونَ فخور بأنفسكم. |
İyi iş beyler. kendinizle gurur duymalısınız. | Open Subtitles | عمل جيد أصدقائي , يجب أن تكونو فخورين بأنفسكم |
Işte ben buna antrenman derim. kendinizle gurur duyun. | Open Subtitles | كان هذا تمريناً مذهلًا افتخروا بأنفسكم |
Umarım hepiniz kendinizle gurur duyuyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتمنى ان تكونوا جميعاً فخورين بأنفسكم |
Umarım kendinizle gurur duyuyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتمنى أن تكونوا فخورين بأنفسكم |
Umarım kendinizle gurur duyuyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتمنى أن تكونوا جميعكم فخورين بأنفسكم. جميعكم حيوانات وسخة! |
kendinizle gurur duyabilirsiniz. | Open Subtitles | فلتكن فخورات بأنفسكم |
Hepiniz kendinizle gurur duymalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تكونوا فخورين بأنفسكم |
Umarım kendinizle gurur duyuyorsunuzdur. | Open Subtitles | آمل أن تكونوا فخورين بأنفسكم |
Hepiniz kendinizle gurur duymalısınız. Bugün burada büyük bir kalabalık vardı. | Open Subtitles | يجب ان تفخروا جميعاً بأنفسكم |
Taşların yerlerini bulduklarını biliyorlardı, onların küçük cümlesi dışında yaşamaya başladığınız da ve kendinizle bir bağ kurduğunuzda. | TED | عرفوا أن قطعة أساسية تجد مكانها عندما تبدأ في العيش خارج عبارتهم الصغيرة، عندم تصل إلى التواصل مع نفسك. |
Hiç kendinizle konuşup sonrasında kendinize karşı tam bir şerefsiz olduğunuzu fark ettiğiniz oldu mu? | TED | هل سبق وأن أجريت حواراً مع نفسك وفجأة أدركت أنك نذل حقيقي بالنسبة لنفسك ؟ |
Bu kadar akıllı olduğunuz için kendinizle gerçekten gurur duyuyor olmalısınız. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكما فخوران بنفسيكما لدهائكما |