Ama kabul edecek. Kaçıp evlenmeni istediğini kendisi söyledi. | Open Subtitles | لكن يا "رودون"، ستغير رأيها بقد قالت بنفسها أنها تحب هروب المرأة مع عشيقها |
Ayrıca peşimizden geleceğini de kendisi söyledi. | Open Subtitles | وهي قالت بنفسها أنها ستأتي ورائنا |
- Bana kendisi söyledi. Ağzından çıkanı kulağın duymuyor. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتني بنفسها ـ أنتِ لا تدركين ما تتحدثين عنه |
Bana polislerin önünde kendisi söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني بنفسها أمام الشرطيين. |
Düşmanım diye onu öldürmem gerektiğini kendisi söyledi ama öldürmeyeceğim. | Open Subtitles | - قال بنفسه إنه عليّ قتله كتهديد لذا لن أفعل ذلك |
Herif dünyayı yok etmek üzereydi. Hem bunu da kendisi söyledi. | Open Subtitles | الرجل كان على وشك أن يدمر الكوكب، قال ذلك بنفسه |
kendisi söyledi, bu yalnızca başlangıç. | Open Subtitles | لقد قال ذلك بنفسه إنها البداية فحسب |
Seni harika bulduğunu kendisi söyledi bana. | Open Subtitles | لقد أخبرني بنفسه هو يعتقد أنك نوعه محبوب |
Ondan hoşlanmak gibi hoşlanmadığını kendisi söyledi. | Open Subtitles | ولقد قالت بنفسها إنها ليست معجبه به |
Harika iş çıkardığını kendisi söyledi. | Open Subtitles | قالت بنفسها أنّه كان يقوم بعمل رائع. |
Rosamund teyze, ne hakkında olduğunu anlamadığını kendisi söyledi. | Open Subtitles | (العمة (روزمند قالت بنفسها بأنها لم تعرف ماحصل |
- Hayır. - Bana kendisi söyledi. | Open Subtitles | لا - هي أخبرتني بنفسها - |
O kendisi söyledi: Bir işe yaramadı. | Open Subtitles | كما قال بنفسه.. |
Önemliydim. Müdür kendisi söyledi. | Open Subtitles | لقد كنتُ مهمّاً، آمر السجن قال ذلك بنفسه. |
Esther'e çok benziyor, Yochay bunu kendisi söyledi. | Open Subtitles | هما قريبان جداً. يوخاي قال ذلك بنفسه. |
kendisi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال ذلك |
kendisi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال ذلك. |
kendisi söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني بنفسه |
Bana kendisi söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني بنفسه. |