ويكيبيديا

    "kendisinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نفسه
        
    • بنفسه
        
    • بنفسها
        
    • نفسها
        
    • لنفسه
        
    • لنفسها
        
    • لديه
        
    • معاملة خاصة في
        
    • أنه إصطدم
        
    Burası uzayın, zamanın ve doğanın varlığının ta kendisinin, insanlık tarafından yaratılmış en büyük makinenin içinde kafa kafaya gelerek çarpıştıkları yer. Open Subtitles حيث يجتمع المكان و الزمان و طبيعة الوجود نفسه في تصادم وجهاً لوجه داخل أكبر و أكثر الأجهزة تعقيداً التي صنعها الإنسان
    Sadece kendini açıklamak isteyecekti. kendisinin de aslında insan olduğunu ispat etmek istiyordu. Open Subtitles أراد أن يفسّر نفسه أراد أن يثبتَ لشخصٍ ما أنّه ما زال إنساناً
    Ne kadar güzel bir rutin, sizinle kendisinin ilgilenmesi için ısrar etmesi. Open Subtitles يالها من عادة جميلة، الطريقة التي يصر بها على الاهتمام بكِ بنفسه.
    kendisinin de uyuşturucu işinde olduğunu söylemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تعنى أنه متورط فى قضية المخدرات بنفسه
    Ona yardım edemezsin,.. ...işlerini kendisinin yapmasıyla ilgili bir derse ihtiyacı var. Open Subtitles لا تساعدها ، لا بد أن تتعلم درسا عن فعل الأشياء بنفسها
    Yalan söylüyor olabilir, kendisinin bile orada olduğundan nasıl emin olabiliriz ki? Open Subtitles قد تكون كاذبة, و من قال بأنّها هي نفسها كانت هناك ؟
    Bir adamın bunu kendisinin yapabileceğini bilmiyor musun? Open Subtitles ألا تعرف أن الرجل قد يتسبب لنفسه بالقتل لأمر كهذا؟
    Hiç kimse Bay Zheng'in kendisinin tetiği çektiğini iddia etmedi. Open Subtitles لا أحد وضع زعماً بأن السيد أطلق الزناد على نفسه
    İçindeki aletler muhtemelen doktorun kendisinin çok daha faydalı olacaktır. Open Subtitles الأدوات بداخلها ستكون مفيدة ربما أكثر فائدة من الطبيب نفسه
    Oğlunun, bu duruma kendisinin sebep olduğunu sana hatırlatmama gerek var mı? Open Subtitles هل أحتاج إلى تذكيرك بأن أبنك هو من وضع نفسه بهذا الموقف؟
    Bu arada Darwin'in kendisinin tavuz kuşunun kuyruğunun, dişi tavuz kuşunun gözüne güzel gözüktüğü hakkında hiçbir kuşkusu yoktur. TED بالمناسبة، داروين نفسه ليس لديه أدنى شك بأن ذيل الطاووس الذكر كان جميلا في عيني الطاووس الأنثى.
    Uzayın kendisinin bir enerjisi olduğuna dayalı. TED إنها فكرة أن ذلك الفضاء الفارغ يمتلك في نفسه طاقة.
    Uzaydaki her bir santimetreküp, içinde bir madde barındırsa da, içinde parçacıklar, cisimle, radyasyon ya da neyse olsun olmasın enerji içeriyor, hatta uzayın kendisinin bir enerjisi var. TED في كل سنتميتر مكعب من الفضاء، بغض النظر عن وجود شئ، بغض النظر عن وجود جسيمات، مادة،إشعاع ، أو أي شئ آخر، فإنه توجد طاقة ، في الفضاء نفسه.
    Sanırım, neden almak için kendisinin gelmediğini merak ediyorsundur. Open Subtitles أعتقد أنك ِ ستتسألين دومآ لماذا لم يأتى هو بنفسه ليتعقبك
    Bunu sana kendisinin söylemesini ayarlamak gerekiyor. Open Subtitles ما عليك فعله هو ترتيب الأمر ليخبرك ذلك بنفسه
    Tüm adada takip edilecek ve avlanacak; bizzat kendisinin yaktığı büyük ateşlerden birine düşene kadar. Open Subtitles وسوف تكون مطاردته واصطياده في كل انحاء الجزيرة حتى يقع في احدى النيران الكبيرة التي اضرمها بنفسه
    Artık Cane'in kapak resimlerini neden kendisinin yaptığını biliyorum. Open Subtitles الأن أعرف لماذا قام كان بالعمل الفنى بنفسه
    Bazı resimlerin solmaya başladığını görebilirsiniz ve bize bazılarını kendisinin önceden nasıl anlaması gerektiğini farkettiğini gösteriyor. TED يمكنكم رؤية أنها بدءت الأن تغذية بعض هذه الصور لتظهر لنا إنها بالفعل بدءت التعرف على كيفية فهم البعض بنفسها
    Yaklaşımım, Regina'ya kendisinin dikkat dağıtıcı olduğunu iletti. TED فطريقتي أتت أكلها مع ريجينا عندما كانت هي بنفسها من تشتت وتصرف الإنتباه
    Dr. Barmal çare bulduğunu sanmıştı. Bu yüzden kendisinin üstünde denedi. Open Subtitles الدكتوره بارمال ظنت بأنها وجدت علاج لهاذ السبب أختبرته على نفسها
    Çünkü benlik, uymayı sever, kendisinin tekrarlandığını görmeyi, ait olmayı. TED لأن الذات ترغب دائما في أن تتواءم، أن ترى نفسها مكررة فيما حولها، أن تنتمي.
    Bu da tam uyuyor o halde, kendini uzun süre önce yokolmuş uygarlıkların harikalarını ve heybetlerini diriltmeye adamış bir adamın kendisinin de bu başarıyla beraber bir ölçüde ölümsüzlük kazanması. Open Subtitles إنهاملائمة,لذلكالرجلالذىكرسحياته, الذىكرًسحياتهلإعادةبعثالأساطييروالعجائب.. لحضارة خامدة طويلاً كسبت لنفسه مقياس الخلود
    Bu yüzden, kendisinin bir videosunu çekiyor. Youtube'a gönderiyor ve insanlara bir yorum yazmalarını rica ediyor: "Ben tatlı mıyım yoksa çirkin mi?" TED لذلك تصور فيديو لنفسها و تضعه على اليوتيوب و تسأل الناس و تطلب منهم أن يكتبوا تعليق "هل أنا جميلة أم قبيحة ؟"
    Tarih boyunca ilk defa, şu veya bu sanatçıya "dehanın gelmiş olması" yerine, doğrudan kendisinin "dahi" olduğunu duymaya başladık. TED ولأول مرة في التاريخ، تبدأ في سماع الناس يشيريون لهذا الفنان أو ذاك بكونه عبقري بدلاً عن أن لديه عبقري.
    Bu broşürü kim hazırlamışsa kendisinin cehennemde güzelce cezalandırılması gerek. Open Subtitles كل من وضع هذا الكتيب يجب ان تحصل على معاملة خاصة في الجحيم.
    Sonra, kendisinin de aynı resifte, 10 metrelik suda sıkışıp battığını söyler. Open Subtitles الآن، قال أنه إصطدم بالشعب المرجانية وغرق في 30 قدم من الماء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد