Ama şimdi onlara bak, kendisiyle anlaşmaya varmış bir sistem. | Open Subtitles | و لكن أنظري إليهم الآن نظام في مصالحة مع نفسه |
Aslinda Vermeer'in eserlerindeki hiç bir modelin kim olduğunu bilmiyoruz; Vermeer'in kendisiyle alakalı da çok az şey biliyoruz. | TED | في الحقيقة إننا لا نعلم أي من العارضات في أي من لوحات فيرمير وأننا نعرف الشيء القليل عن فيرمير نفسه |
Sonunda; hoş, bekâr, eşcinsel olmayan ve kendisiyle barışık bir adamla tanıştım, ama kendini öldürtmek için çok uğraşıyor. | Open Subtitles | لقد إلتقيت برجل لطيف ليس متزوج شاذ أَو يجاول ليجد نفسه وهو يحاول بشدة للحصول على نفسه مقتولا |
Bak, bizzat şeytanın kendisiyle anlaşma yapmışım gibi görünebileceğinin farkındayım. | Open Subtitles | أنظر. أعلم أنه يبدوا كأنني عقدت صفقة مع الشيطان بنفسه |
Bir sayının karesi denen şey, çoğunuzun bildiği gibi bir sayıyı alıp kendisiyle çarpmaktır. | TED | يوجد شيء يدعى مربع العدد و كما يعلم معظمكم هو أخذ الرقم وضربه بنفسه. |
Ali kendisiyle yüzleşiyor gibiydi ve... | Open Subtitles | بدا كما لو كان علي وقال انه يتطلع الى نفسه ، وقال : |
Papanın kendisiyle ilgili bile söylentiler var ama onun gücü var. | Open Subtitles | توجد إشَاعَات أيضًا على البابا المقدس نفسه! بأن عنده شهوة للقوة! |
Üzgünüm, etrafta bununla geziniyorum. Kendi kendisiyle konuşan deli biri gibi görünüyorum. | Open Subtitles | معذرة، أستعمل السماعات باستمرار، وأبدو كشخص مجنون يتحدث مع نفسه |
-Hangisi daha acıklı bilmiyorum kendisiyle satranç oynayan biri mi yoksa çoktan kaybolduğunu anlamayan biri mi? | Open Subtitles | رجل يلعب مع نفسه الشطرنج ، أو رجل لا يرى أنه فعلاً خاسر |
405'de kaza yaptı, kendisiyle beraber bir kaç kişiyi daha öldürdü. | Open Subtitles | صدم سيّارته بطريق 405 قاتلاً شخصين بالإضافة إلى نفسه |
Hangi sayıyı kendisiyle çarparsan 36 olur? | Open Subtitles | ماهو الرقم اللذي تضربه في نفسه ويكون الناتج 36؟ |
Binanın kendisiyle ilgili duygusal bir durum var mı? | Open Subtitles | هل تفترض هناك تعاطف ما تجاه المبنى نفسه ؟ |
Nereye ve nasıl saldıracakları konusunda onu konuşturmadan önce bize kendisiyle ilgili bir şey vermesini sağlamalıyım. | Open Subtitles | قبل ان اتمكن من كشف اين او كيف سيهاجم علي ان اتمكن من جعله يكشف شيئا عن نفسه |
Ve sonunda ya yüksek dozdan kendini öldürecek ya da kendisiyle birlikte kızı da batıracak. | Open Subtitles | وإذا انتهى به المطاف بأخذ ..جرعات عالية و قتل نفسه أو إذا انتهى به المطاف مفلساً، فسيجرها معه |
Bu yüzden Prof. Nikaido virüsü Watari`ye emanet etti ve geliştirdiği panzehiri imha etti .kendisiyle beraber. | Open Subtitles | لهذا الأستاذ نيكايدو إئتمن واتاري بهذا الفيروس وحطّم الدواء الوحيد المطور سويّة مع نفسه. |
O kadar D'Haran askeriyle Mord-Sith ile ve Rahl'ın kendisiyle savaştıktan sonra Doğruluk Kılıcı'nı bir çift suçluya kaptırdığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | "لا استطيع تصديق انه بعد قتال فرق "الدهارن و "موردسيث" و "رال" نفسه .افقد سيف الحقيقة علي يد مجرمين تافهين |
En başından kendisiyle ilgileneceğini söyledi. | Open Subtitles | من البداية قال بأنه سيهتم .بالعلية بنفسه |
İlk seferde kendisiyle gurur duyuyordu. | Open Subtitles | لقد كان فخورا جدا بنفسه في أول مرة فعل ذلك بها |
Demek istediğim; kendisiyle daima gurur duyar ve hiçbir zaman... | Open Subtitles | .. ما أعنيه هو .. إنه فخور بنفسه دائماً .. و لم |
- Okumak mı? Sarı Şapka'nın içindeki adamın bizzat kendisiyle yemek yedim. | Open Subtitles | انا اقمت صداقة من الرجل ذو الرأس الصفراء بذاته |
kendisiyle konuşup yeniden birlikte olabilmemiz için bir şans var mı öğrenir misin? | Open Subtitles | هلاّ تكلمت معها , انظري ان كان هناك أي فرصة لرجوعنا معاً ؟ |
kendisiyle gelmemizi söyledi. | Open Subtitles | إستدعانا لنذهبُ معه. بحقول العشب.. |
Bir Pazar günü babam bizi aldı, hep birlikte gittik babam eldivenleri giydi, George'un kendisiyle boks yapmasını istedi. | Open Subtitles | فتلقانا كلينا فى يوم الأحد و انتقلنا جميعاً إلى الخلف ووضع أبى القفازات و طلب من " جورج " ملاكته - نعم - |
kendisiyle çelişen bir insan bir dans yıldızı dünyaya getirmeli. | Open Subtitles | على المرء أن يظل حاملاً للفوضى بداخله كييستطيعأن يلدنجماًراقصاً. |