| Belki de kağıttan kentler derken bunca zaman... bana bunu söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما هذا ماكانت تحاول إخباري به طوال الوقت كحديثها عن المدن الورقية |
| Çözüm aslında uzanmak için düşündüğümüzden daha yakın olabilir, çünkü tüm kurduğumuz bu kentler fırsattır. | TED | ان الحل ربما يكون اقرب الينا مما نعتقد لان كل المدن التي نعمل على انشائها تملك في طياتها فرصاً لذلك الحل |
| O, büyük projeler yapacak kentler kuracaktı Ve şimdi I ne yapıyor? | Open Subtitles | بأنه سيؤسّس العديد من المدن لكن الآن ماذا يعمل هو ؟ |
| Belki kentler ve Luthorlar'ın gerçekten ortak bir yönü var. | Open Subtitles | ربما بين آل كينت وآل لوثر قاسم مشترك في النهاية |
| kentler'e zarar verecek planların olduğunu öğrenirsem bu dostane baba oğul ilişkisi aniden sona erecek. | Open Subtitles | إذا وجدت أن لديك أهداف خفية لإيذاء آل كينت ستكون نهاية علاقة الإبن والأب المنفتحة سيئة |
| Küçük kentleri severim ama küçük kentler küçük insanlar doğurur. | Open Subtitles | أَحْبُّ المدن الصغيرة لكن المدن الصغيره تلد أشخاص قصيرين |
| Tüm İkiz kentler'in en çok iş yapan arterlerinden biri. | Open Subtitles | أنّها واحدة من أكثر المناطق التجارية الحيّة في المدن التوأم بأكملها. |
| Burası da, Anadolu kıyıları boyunca uzanan zengin kentler, iyi barınaklar. | Open Subtitles | -هنا على طول شواطى اسيا الصغرى العديد من المدن الغنية والموانى الجيدة |
| Anadolu kıyıları boyunca uzanan kentler onun tarafına geçecektir. | Open Subtitles | -ان المدن على شواطى اسيا الصغرى ستخضع اليه |
| Miletus, Sidon, Tyre tüm bu büyük kentler onun önünde diz çöktü. | Open Subtitles | -ميليتوس ,سايدون ,صور -كل هذه المدن العظيمة سقطت امامه |
| Dünyaları çöktü, kentler infilak etti. | Open Subtitles | عالمهم قد إنهار المدن قد إنفجرت |
| Büyük kentler, hukukçular, bilgisayarlar ve senin adın, onların içinde olmadan önce, yaşandığı gibi. | Open Subtitles | قبل المدن الكبيرة ، والمحامين ، وأجهزة الكمبيوتر التي تضم أسماء . |
| KAĞITTAN KENTLERE GİDECEKSİN VE ASLA GERİ DÖNMEYECEKSİN kağıttan kentler | Open Subtitles | "ستذهب إلى المدن الورقية ولن تعود مُطلقًا" "المدن الورقية" |
| Bu zaman-boşluk çatışmalarını gördüğümüz bir başka yer ise Atlanta ve Brooklyn Filadelfia, New Orleands ve Washington DC gibi nezih kentler -- kentler ki kaç jenerasyondur siyahi populasyonuna sahipler. | TED | أمكنة أخرى نرى فيها هذه الإصطدامات الزمانية-المكانية هي المدن التي تم "تحسينها سكّانيًا" مثل أتلانتا، بروكلين، فيلادلفيا، نيو أورليانز، وواشنطون... وهي أماكن كانت تضم مجتمعات للسود منذ وقت طويل |
| Kağıttan kentler. | Open Subtitles | "المدن الورقية" |
| Chloe, ben Lo. Yurttan çıktım ve kentler'in evine gidiyorum ama mektuplarım hâlâ sana geliyor. | Open Subtitles | مرحبا كلوي أنا لويس خرجت من المهجع رسمياً وأنا في طريقي عند آل كينت |
| kentler'e olan bu ani ilginin sebebini bilmiyorum ama onlardan uzak dur. | Open Subtitles | لا أعرف سبب إهتمامك المفاجئ بآل كينت |
| Onca yıldır kentler'in mükemmel bir aile olduğuna inanırdım. | Open Subtitles | طوال هذه السنوات كنت أظن عائلة (كينت) عائلة مثالية |
| kentler hakkında çok şey var. | Open Subtitles | يوجد هنا الكثير عن عائلة كينت |
| kentler'in evi. Mesaj bırakın. Merhaba. | Open Subtitles | هذا منزل آل كينت أترك رساله |
| Smallville'de kentler'in yanında kal, sonra seni bulabileceği bir yerde. | Open Subtitles | اذهبي لأهل (كينت) في (سمولفيل) في مكان ما حيث يستطيع إيجادك بعد هذا. |