Kışkırtıcı konuşması ile dalga geçmek adına dilini kestiler ve kimse bedenine ne yaptıklarını bilmiyor. | TED | لقد قطعوا لسانه سخرية من خطابه، ولا أحد يعلم ما الذي فعلوه بجسده. |
Korsanlar Mısır'dan tahıl ikmalini kestiler... ve Spartacus tüm Güney İtalya'da ticareti yağmalıyor. | Open Subtitles | القراصنة قطعوا علينا المساعدات المصرية و سبارتاكوس أغار على التجارة في جنوب إيطاليا كله |
Çünkü o salaklar, dün gece elektriğimizi kestiler... ve ben de Debra elektrik yokken uyansın istemedim. | Open Subtitles | هؤلاء الأغبياء لقد قطعوا الكهرباء الليلة الماضية ولم أشأ لديبرا أن تستيقظ بدون كهرباء |
Bütün yolları kapadılar. Telefon hatlarını kestiler. | Open Subtitles | وقد سدوا جميع المنافذ، وقطعوا كل خطوط الهواتف |
- Kalabalıktaki insanlara ateş ettiğinizde karşıdaki nişancılar ateş kestiler mi? | Open Subtitles | هل القناصون فى البنايات عبر الشارع أوقفوا اطلاق النار؟ بالتأكيد, سيدى لقد أصبح الأمر هادىء كليآ |
Biraz zaman aldı ama öğretmenler sonunda bana acımayı kestiler. | Open Subtitles | لقد تطلب وقتاً، ولكن معلميني توقفوا عن الشعور بالأسى تجاهي |
Elektriği kestiler bile. Hemen bir hareket birimi göndermen gerekiyor! | Open Subtitles | لقد قطعوا الطاقه ، اريدك ان ترسل المسانده الان الى هنا |
Sonra ayaklarını kestiler bacaklarını, ellerini, kollarını dillerini, kulaklarını... | Open Subtitles | و ايضا قطعوا رجلاها سيقانها, يداها ذراعيها, لسانها, اذنيها, |
Bize hiçbir bilgi verilmediği gibi, telefon, bilgisayar, telsiz, internet tüm iletişimi kestiler. | Open Subtitles | لقد وردتنا أخبار أنهم قطعوا الأتصالات عن جميع الأجهزة الخلوية و أجهزة الآسلكي بالإضافة للخطوط الأرضية و الإنترنت |
Keskin bir çubukla testis torbamı kestiler ve sonra kaçtılar. | Open Subtitles | ثم قطعوا كيس خصيتي بواسطة شفرة حادّة, ثم هربوا |
Ufaklığın ucunu biraz kestiler ama büyük bölümü hâlâ yerinde. | Open Subtitles | قطعوا على بعد قليل من نهاية ولكن هناك الكثير حيث أن أكثر من جاء. |
Ufaklığın ucunu biraz kestiler ama büyük bölümü hâlâ yerinde. | Open Subtitles | قطعوا على بعد قليل من نهاية ولكن هناك الكثير حيث أن أكثر من جاء. |
Onlar bizi burdan dışarı atmak için elektriği kestiler Sen, aptal mısın? Gerçekleri bilmeden. | Open Subtitles | لقد قطعوا عنا الكهرباء واجبرونا على الخروج .. بدون معرفة الحقائق والوقائع فأنت تحاول اختلاق الأخبار |
Hayır, Joe, elektriğimi kestiler. Biliyorum! | Open Subtitles | لا جو , لقد قطعوا الكهرباء اعلم انهم فعلوا هذا |
Elektriği kestiler, ama zorla giriş izi yok. | Open Subtitles | قطعوا التيار لكن لا دليل على الدخول عنوة |
Yakın civardaki insanlar cadı olduğuna inanıyordu bu yüzden kafasını kestiler. | Open Subtitles | الناس هنا ظنوها ساحره وقطعوا رأسها أنها ماتزال تعود للغابة |
Binadaki telefon sinyallerim kestiler. | Open Subtitles | إنهم أوقفوا جميع أشارات الهواتف الخلوية في المبنى. |
Aramayı kestiler. Sebep bile belirtmeden. | Open Subtitles | فقط توقفوا عن الاتصال لم يفسر احد ذلك ابدا |
Sonunda kafasını kestiler, ama kafasız savaşmaya devam etti. | Open Subtitles | وفي النهاية قاموا بقطع رأسه ولكنه أستمر في القتال بدون رأسه |
Sen onu vurduğun için bacağını kestiler adamın. | Open Subtitles | لقد بتروا ساقه بسبب أنك أطلقت عليه النار |
O mezarlığı kullanmayı kestiler ve toprak ekşidi. | Open Subtitles | لقد اوقفوا استخدام ارض الدفن هذه و حلت على تلك الارض اللعينة |
Borcundan dolayı dün hattı kestiler. | Open Subtitles | لقد فصلوا الخط البارحة الأموال لا تكفي |
Onu öldürdüler. Gırtlağını baştan başa kestiler. | Open Subtitles | ... لذا قتلوها قطعو لها عنقها من الأذن إلى الأذن |
Kesip başımın içine girdiler. Beynimi kestiler. | Open Subtitles | قَطعوا رأسي، هم فعلو هذا قَطعوا دماغَي |
Fıtık ameliyatına geldim. Yanlışlıkla hayalarımı kestiler. | Open Subtitles | أتيت من أجل عملية فتاق فقطعوا قضيبي بالخطأ |
Konuşmayı kestiler. | Open Subtitles | لقد توقفا عن الحديث |
- Sonra beni kestiler. - Ne yaptılar? | Open Subtitles | ـ وقاموا بقطعي ـ فعلوا ماذا ؟ |
Boğazını baştan başa kestiler. | Open Subtitles | نحروا رقبته من الأذن للأذن |
Ben çocukken, onlar saçlarımı kestiler burnumu sildiler, ayakkabılarımı bağladılar. | TED | عندما كنت طفلًا، قصوا شعري مسحوا أنفي, ربطوا حذائي. |