Silahlar Khartoum'a varır varmaz serbest bırakılacaktı. | Open Subtitles | عندما تصل الأسلحة الى الخرطوم , سيتم اطلاق سراحها |
Khartoum'daki büyükelçilik Clare'in kaçırılmasından haberdardı ama olayın Crawford'a hiç bir bağlantısı yoktu. | Open Subtitles | سفارة الخرطوم على علم بحادثة أختطاف كلير لكن بلا أى رابط لكرافورد |
Hepsi Khartoum'a iki gün önce aynı uçakla gelmişler. | Open Subtitles | كلهم دخلوا الخرطوم على نفس الرحلة منذ يومين |
Onu şu gazeteci kadınla birlikte Khartoum'a geri getirmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان على أن أعيده الى الخرطوم مع تلك الصحفية اللعينة |
Cesedi aşağı yukarı gece yarısı gibi Khartoum Çiftliğinin yakınlarında bir araziye atılmış. | Open Subtitles | ألقيت جثة قرب مرعى في مزارع " كارتوم " لربما في وقت منتصف الليل |
Görüyor musun, eğer tutuklansaydı... Bana Khartoum'a bir uçuş ayarla. | Open Subtitles | أعرفى ما اذا القى القبض عليها أيضا و أحجزى لى طائرة على الخرطوم |
Sadece senle o gençken Khartoum'da tanışmışsınız. | Open Subtitles | فقط أنك وهي كِلاكُما إلتقيتُما في "الخرطوم" عندما كنت شاب. |
En azından Khartoum'daki hükümetin yaptığı resmi açıklama bu. | Open Subtitles | ذلك طبقاً لما ورد عن الحكومة السودانية في "الخرطوم." |
Khartoum'a yolculuk ayarlandı. | Open Subtitles | اجراءات السفر الي الخرطوم تم تأكيدها. |
Özellikle Waterloo, Crimea ve Khartoum'dan sonra? | Open Subtitles | بعم معارك (واترلو) وشبه جزيرة القرم، و(الخرطوم)؟ |
Belki Khartoum kuşatmasından yeni haberler vardır. | Open Subtitles | ربما يحمل أخباراً عن حصار (الخرطوم) |
2002'de ki Khartoum işinden bahsediyorum. | Open Subtitles | أتكلم عن مهمة(الخرطوم) عام 2001 |
Angle da Khartoum'dan daha yeni transfer edildi. | Open Subtitles | (أنجل) نُقِلت للتو من"الخرطوم". |
Khartoum'dan Atlanta'ya. | Open Subtitles | من الخرطوم إلى (أتلانتا) ما هذا؟ |
Khartoum'da. | Open Subtitles | إنّه موجود في (الخرطوم). |
- Khartoum. | Open Subtitles | (الخرطوم). |
Khartoum. | Open Subtitles | كارتوم |