ويكيبيديا

    "kişilerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأشخاص
        
    • الناس الذين
        
    • الاشخاص
        
    • الناسِ
        
    • أولئك الذين
        
    • لأشخاص
        
    • الشخصيات
        
    • أشخاصاً
        
    • الأفراد
        
    • ممّن
        
    • ذوي
        
    • أناساً
        
    • الذين كانوا
        
    • زملائى فى
        
    • هؤلاء الذين
        
    Depresyondaki kişilerin %40 daha fazla hafıza problemleri yaşama ihtimalleri yüksek. TED إذ إن الأشخاص المصابين بالاكتئاب هم أكثرعرضة لمشاكل الذاكرة بنسبة 40٪.
    Ve bunun sebebi, hem kamu sektöründe hem özel sektörde, karar alma yetkisine sahip kişilerin çoğunun, gerçekten tehlikede olmadıklarını hissetmesidir. TED وذلك بسبب أن أغلب الأشخاص الذين لديهم سلطات اتخاذ القرار في كلٍ من القطاعين العام والخاص لا يشعرون بأنهم في خطر
    Bu stratejiyi kullanan kişilerin uzaklığı daha çok olarak algılayacaklarını düşündük. TED اعتقدنا أن أولئك الناس الذين استخدموا هذه الخطة، سيرون المسافة أبعد.
    Öyleyse eğitimin, kişilerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için yaptıkları işlerle ilgili olması ve onlara bu konuda yardımcı olması gerekir. TED لذا يتوجب ان يكون التعليم .. غير تقليدي .. ويساعد الاشخاص في جعل حياتهم افضل .. وفي توفير لقمة العيش
    Bazı kişilerin belirli olaylardan çıkma güçleri yoktur. Open Subtitles بَعْض الناسِ ما عِنْدَهُمْ القوّةُ لخُرُوج بَعْض الحالاتِ.
    Utancı deneyimlemeyen kişilerin bağlılık veya empati kapasitesi olmadığına neredeyse eminiz. TED نحن متأكدون بأن من لا يشعر بالعار هم أولئك الذين ليس لديهم السعة لتكوين الروابط والعواطف.
    Verdiğim hizmet, kişilerin mahremiyetini ihlal etmeden hizmet etmemi sağlıyor. Open Subtitles الخدمة صممت لإبعادي عن إمكانية إجباري على انتهاك خصوصية الأشخاص.
    Bu kişilerin % 95'i eve dönüyor. TED خمسة وتسعون في المئة من هؤلاء الأشخاص سيعودون
    Bu kişilerin doğum öncesi yaşadıkları açlık deneyimi vücutlarını çok farklı yönlerde değiştirmiş gibi görünüyor. TED تجربة المجاعة ما قبل الولادة لهؤلاء الأشخاص أدّت على ما يبدو لتغيير أجسامهم بطرق عديدة.
    Ama ciddi depresyondaki kişilerin kötümserlik eğilimi var. TED لكن الأشخاص الذين لديهم إحباط شديد، يملكون ميلاً للتشاؤم.
    Yerel Amerikan hapishanelerindeki kişilerin %75'i kefalet ödeyemedikleri için oradalar. TED 75 في المائة من الأشخاص في السجون المحلية الأمريكية هم هناك لعجزهم عن دفع الكفالة.
    Kenya'da, eşcinsel olduğunu açıklayan kişilerin %89'unun aileleri, onları evlatlıktan reddetmiş. TED في كينيا، 89 بالمئة من الأشخاص الذين هجروا أُسرهم وقع التبرأ منهم.
    Kalp krizi geçirme riski yüksek olan kişilerin hayatlarını kurtarabiliriz. TED يمكننا إنقاذ حياة الناس الذين هم عرضة للإصابة بنوبة قلبية
    Ancak bu durum aletle temas etmemiş kişilerin etkiye maruz kalmalarını açıklamıyor. Open Subtitles لكن هذا لا يفسر مشاهدات الناس الذين لم يتعاملوا مع الجهاز مباشرة
    Bu hanımın başvuru dosyasını ve beraber çalıştığı kişilerin listesini getirir misin? Open Subtitles أحضر لي نسخة من أستمارتها وقائمة بكل الاشخاص الذين كانت تعمل معهم
    Ama başarısız olan kişilerin ikinci denemede başarılı olma ihtimali 37 kat daha fazla. TED لكن الاشخاص الذين يفشلون ينجحون بمعدل 37 مرة في المحاولة الثانية.
    Frasier, bazen kötü şeyler kötü kişilerin başına gelir. Open Subtitles فرايزر، أشياء سيئة أحياناً إحدثْ إلى الناسِ السيئينِ.
    Hayattayken en sevdikleri kişilerin kanlarını içerler. Open Subtitles يتوقون لدم أولئك الذين أحبوهم عندما يكونوا أحياء.
    Daha sonra DNA deliliyle temize çıkarılan kişilerin haksız hükümlerin yaklaşık yüzde 25'inde yalan itiraf veya ikrarlar bulunduğunu biliyoruz. TED ولكننا نعلم أن الاعترافات الكاذبة موجودة في ما يقرب من 25 بالمئة من الإدانات الخاطئة لأشخاص برأتهم أدلة الحمض النووي.
    Ve en azından önemli kişilerin tebrikini kabul etmek için ellerimiz boş kalırdı. Open Subtitles ما لا يقل عن أيدينا سيتم _ مجانا لاستقبال كبار الشخصيات والاشياء. عذرا.
    İnsanların beyinlerini çıkaran kişilerin kol gezdiğini söylüyor ve gülüyorsunuz. Open Subtitles تقول أنّ أشخاصاً يقتطعون أدمغة الناس ليجدوك، ومع ذلك تبتسم.
    Öğrendiğimiz ikinci şey ise kişilerin önemli olduğu ve büyük fark oluşturdukları. TED ثاني أمر تعلمناه هو : ان الأفراد يصنعون فارقا، ويؤثرون بشكل كبير جدا.
    Bu odadaki bazı kişilerin aksine öldürdüğüm kişiler için sorumluluk almak isterim. Open Subtitles على نقيض بعض ممّن في هذه الغرفة، فأودّ تحمّل المسؤوليّة عمّن قتلت.
    Büyük cinsel organ ve büyük göğüslere sahip kişilerin yeraldığı çeşitli Open Subtitles لقد تحدَّثَ عن المواد الإباحية تصف أشخاص ذوي .أعضاء ذكرية كبيرة
    Piyango kazanan kişilerin ve felç olanların takip edildiği.. Open Subtitles لقد قرأت دراسةً راقبوا فيها أناساً ربحوا جائزة اليانصيب
    Size emir verebilecek kişilerin isimlerini bilmiyoruz. Open Subtitles نحن لا نعرف اسماء الأشخاص الذين كانوا يصدرون لك الاوامر
    Ve çalıştığım kişilerin ikisiyle de ilgisi olabilir. Open Subtitles و زملائى فى العمل ربما يكونوا متورطون ايضاً
    Stratejimiz ayrıca bu adaletsizliği bizzat tecrübe etmiş kişilerin deneyim, bilgelik ve liderliğine dayanıyor. TED تعتمد استراتيجيتنا أيضًا على خبرة وحكمة وقيادة هؤلاء الذين تعرضوا لهذا الظلم المباشر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد