ويكيبيديا

    "kişilerle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أشخاص
        
    • أناس
        
    • الأشخاص الذين
        
    • الناس الذين
        
    • قلة
        
    • بأناس
        
    • للأشخاص الذين
        
    • الأشخاص الذينَ
        
    • هؤلاء الذين
        
    • مع هؤلاء
        
    Hiçbir ülkenin ilgilenmek istemediği bu kişilerle uğraşmak için halihazırda prototipi deniyoruz. Open Subtitles نحنُحالياًنقمبإختبارنموذجاًأوليّاً.. للتعامل مع أشخاص لا تريد أيّة حكومة يكونون سجناء رسميين لديها.
    Bilinmeyen kişi yahut kişilerle iğrenç zina suçunu işlemekle suçlandın ve suçlu bulundun. Open Subtitles لقد اتهمتِ وتمت إدانتكِ بجريمة زنا بشعة مع شخص أو أشخاص غير معلومين.
    Askeri çalışmalar yapan şirketlerde veya kanun işinde çalışan kişilerle. Open Subtitles أناس يعملون لصالح المتعاقدين العسكريّين أو وكالات تنفيذ القانون، لذا
    Benim için, beni nihayetinde hayal kırıklığına uğratan kişilerle uğraşmamak olurdu. Open Subtitles كل الأوقات التي أهدرتها على الأشخاص الذين خذلوني في نهاية المطاف
    Bir haftalığına kalmasına izin verdiğiniz bu kişilerle Floressa etkileşim halinde miydi? Open Subtitles يلتزمن به بشكل كامل و الناس الذين تسمحين بدخولهم لإجازة الأسبوع الكامل
    İnsanlık için bir Nuh Gemisi inşa edip seçilmiş kişilerle birlikte 2000 yıllık bir uykuya daldı ve insanlığın yok olmasına engel oldu. Open Subtitles وصنع الفلك لإنقاذ البشرية وإختار قلة مختارون للسبات لـ 2000 عام
    Kaçırılan birkaç kişi ile görüştüm en azından öyle söyleyen kişilerle... Open Subtitles تحدثت مع أشخاص معينين تعرضوا إلى الاختطاف على الأقل تفيد مزاعمهم
    Benim gibi düşünmeyen, başka fikirleri olan ve farklı geçmişlerden gelen kişilerle iletişim kurdum. TED تفاعلت مع العديد من الأشخاص الذين لم يكونوا مثلي. أشخاص يمتلكون أفكارًا مختلفة وجاءوا من خلفيات فكرية مختلفة
    Topluluk da çoğunlukla ülkenin kuzeyinden gelen kişilerle doludur. TED يتكون المجتمع في أغلبيته من أشخاص من الجزء الشمالي من البلاد.
    Ve öz farkındalıklarında büyük gelişme gösteren kişilerle derinlemesine düzinelerce görüşme yaptık. TED وقد أجرينا عشرات المقابلات الشاملة مع أشخاص كانوا قد أحرزوا تطورات مفاجئة بما يخص وعيهم الذاتي.
    Öğrenciler, okulda teorik projeler kullanılarak eğitiliyor; nadiren gerçek kişilerle veya gerçek topluluklarla etkileşim kuruyorlar. TED التلاميذ يتم تدريبهم فى المدارس بإستخدام مشاريع نظرية رائعة، نادرا ما يتعاملوا مع أشخاص حقيقيين أو مجتمعات واقعية.
    Pazar günleri de mi şehir dışından kişilerle görüşüyor? Open Subtitles أم أنه يجتمع مع أشخاص من خارج المدينة في أيام الأحد كذلك ؟
    Oldukları kişiden rahatsızlık duyan doğaüstü kişilerle çok zaman geçirdim. Open Subtitles أمضيت وقتًا طويلًا مع أناس خارقين والذين لم يرضوا بماهياتهم.
    Size benzemeyen, sizin gibi düşünmeyen veya sizin gibi konuşmayan kişilerle çalışırken paylaştığınız arkeolojik keşif misyonu tüm bu yüzeysel farkları yok ediyor. TED عندما تعمل مع أناس لا يشبهونك في الشكل، أو يفكرون أو يتكلمون مثلك، مهمتكم المشتركة في الكشف عن الآثار تمحي كل الفروقات السطحية.
    Ama bak, Ama gidip kendine benzeyen kişilerle yaşaman gerekir. Open Subtitles لكن ، إسمع قد يتوجب عليك أن تعيش مع أناس آخرين
    Çok fazla tasarruf yapan kişilerle ilgili bir sorunumuz olduğunu düşündük. TED نظن أننا لدينا مشكلة الأشخاص الذين يدخرون أكثر مما ينبغي.
    Neden büyüklerimizle ve benzer durumdaki kişilerle bu tarz konuşmalar yapamıyoruz? TED لما لا نستطيع إجراء مثل هذه الحوارات مع شيوخنا و مع الأشخاص الذين قد يصلون لهذه المرحلة؟
    Bunu isteyen kişilerle konuşmak isterler ve böylece belki yayılır. TED إنهم يرغبون بالحديث مع الناس الذين يهتمون، وربما ستنتشر.
    Bu odadaki eşyaları inşa eden kişilerle insan gibi etkileşimde bulunabildiğimiz için şanslıyız. TED نحن محظوظون لأننا قادرون على التفاعل مع الناس مثل الناس الذين بنوا كل شيء في هذه الغرفة.
    İnsanlık için bir Nuh Gemisi inşa edip seçilmiş kişilerle birlikte 2000 yıllık bir uykuya daldı ve insanlığın yok olmasına engel oldu. Open Subtitles وصنع الفلك لإنقاذ البشرية وإختار قلة مختارون للسبات لـ 2000 عام
    Doğru partilerde bulunup, doğru kişilerle tanış. Open Subtitles ستحضرين حفلات ضخمة وتلتقين بأناس مهمين
    Standartlarına uygun olduğuna karar verdiği kişilerle görüşüyor. Open Subtitles ويفتح عينيه وإذنيه فقط للأشخاص الذين يناسبون معاييره
    Yardım edeceğim kişilerle tanışmak istiyorum. Open Subtitles . أُريدُ مُقابلَة الأشخاص الذينَ سأساعدهُم
    Konuşmadığımız kişilerle konuşursanız, konuşmadığımız kişilerle konuşmuş olur musunuz? Open Subtitles إذا تحدثت عن هؤلاء الذين لا نتحدث عنهم ألم تتحدث عن الموضوع الذى لا نتحدث عنه؟
    Karanlık, çarpık kişilerle aynı dünyada yaşamanın getirdiği sonuçları nihayet öğrendin. Open Subtitles لقد تعلمت أخيرًا عواقب العيش في هذا العالم مع هؤلاء الأشرار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد