Çalmak için hiçbir kişisel bilgi yok Nate'in diskinin senin dizüstüne yaptığının aksine. | Open Subtitles | لا توجد فيه معلومات شخصية لسرقتها على عكس ما فعل قرص نيت بجهازك |
Bu kadın, sizin bir zamanlar çıkmış olduğunuz erkek arkadaşı hakkında kişisel bilgi toplamak için size kendini bir hasta gibi gösterdi. | Open Subtitles | لتحصل على معلومات شخصية عن صديقها الذي واعدته في وقت من الأوقات لكنني فحصتها |
Beyefendi, kişisel bilgi olduğu için size söyleyemem. | Open Subtitles | سيدي , لأنها معلومات شخصية أنا لا أستطيع أن أخبرك شيء |
İnsanlara ne yapacağınızı söyleyebilirsiniz, ve daha sonra onları keyfi miktarlarda kişisel bilgi paylaşmaya sürükleyebilir. | TED | يمكنك إخبار الناس بما سوف تقوم به، ثم لاتزال تدفعهم إلى الإدلاء بكميات كبيرة من المعلومات الشخصية. |
Bana bir sürü kişisel bilgi ver, çünkü... Hiçbir şey saklama. | Open Subtitles | أعطيني الكثير من المعلومات الشخصية حالاً |
Burada onun hakkında pek fazla kişisel bilgi yok. | Open Subtitles | ليس هناك كثير في طريق المعلومات الشخصية هناك. |
Tasha, daha fazla kişisel bilgi paylaşmak konusunda rahat değilim. | Open Subtitles | تاشا ، أنا لستُ مُرتاح حقاً لمشاركة أى معلومات شخصية أخرى |
Bay Black hiç kişisel bilgi girmemiş. | Open Subtitles | لم يضع سيد (بلاك) أي معلومات شخصية |
Ona kişisel olmayan bir bilgi için... dört kişisel bilgi verdin. | Open Subtitles | لقد أعطيتها فقط أربع قطع من المعلومات الشخصية... لشخص مريب ومجهول. |
[Muir] Ona kişisel olmayan bir bilgi için ... dört kişisel bilgi verdin. | Open Subtitles | لقد أعطيتها فقط أربع قطع من المعلومات الشخصية... لشخص مريب ومجهول. |
Uçak dün gece Tree Hill'e zamanında iniş yapmış ancak, yolcularımız hakkında herhangi bir kişisel bilgi verme iznim yok. | Open Subtitles | بأمكاني أن أخبرك إن الرحلة قد وصلت إلى تري هيل على موعدها المحدد الليلة الماضية لكن لا يُسمح لي بأن أخبرك بأي من المعلومات الشخصية |
- Bu çok fazla kişisel bilgi demek. | Open Subtitles | . واو , هذا كثيرٌ من المعلومات الشخصية |