kişisel bilgileri müşterilere vermek, bizim işimiz değil. | Open Subtitles | ليس من عاداتنا إعطاء معلومات شخصية عن ضيوفنا |
kişisel bilgileri açığa vuramayacağımı biliyorsun. Haydi ama, dostum. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه لا يمكننى أن أسلمك معلومات شخصية |
Şirket kişisel bilgileri ifşa etmeme konusunda tüm çalışanlarla anlaşma imzaladı resimler de kapsam içerisinde. | Open Subtitles | الشركة وقعت إتفاقاً تمنع بموجبه كافة موظفيها عن كشف معلومات شخصية وهذا يتضمن الصور |
Üzgünüm, mahkeme tarafından verilen yazılı bir belge olmadan öğrenciler hakkındaki kişisel bilgileri size vere... | Open Subtitles | آسف ، المحكمة لن تصدر معلومات شخصية عن الطلبة ... بدون تفويض مكتوب من |
Adres ve diğer kişisel bilgileri vermeye yetkili değilim. | Open Subtitles | لا يجب أن نعطي العناوين أو المعلومات الشخصية للأخرين. |
Birilerinin kişisel bilgileri sitemde afişe edilmiş. | Open Subtitles | أن توضع معلومات شخصية على موقعي |
kişisel bilgileri çok az. | Open Subtitles | معلومات شخصية ضئيلة |
Garcia'ya kişisel bilgileri bulmasını söylerim. | Open Subtitles | (سأطلب من (غارسيا أن توفر معلومات شخصية اكثر |
kişisel bilgileri yok. | Open Subtitles | لا يوجد معلومات شخصية |
"kişisel bilgileri gizlidir. Bu adam silahlı ve tehlikelidir." | Open Subtitles | المعلومات الشخصية المحددة هذا الرجل مسلح وخطير |
"kişisel bilgileri gizlidir. Bu adam silahlı ve tehlikelidir." | Open Subtitles | المعلومات الشخصية المحددة هذا الرجل مسلح وخطير |
kişisel bilgileri korumalılarmış. | Open Subtitles | لحماية المعلومات الشخصية, لا أستطيع. |