O kadar fazla bilgiyi işlemeye çalışıyoruz ki bazı insanlar sinestezik oluyor ve her şeyi hatırlayan "dev boruları" oluyor. | TED | نحن نحاول أن نفهم الكثير من الأشياء لدرجة أن بعض الناس سيصبحوا اصطناعيين ويمتلكون أنابيب ضخمة تستطيع تذكر أي شئ. |
Şuna inanıyorum ki bazı güçlü kimseler yasadışı köle sevkiyatına karışarak bu kölelerin ölümleriyle suça iştirak etmiş oldular. | Open Subtitles | في إعتقادي أن بعض الرجال ذو نفوذ قوي متورطون في شحنة غير مشروعة للعبيد ومتواطئون في موت هؤلاء العبيد |
Hayat devam eder. Diyelim ki bazı ana diller sıradan Amerikalılar için biraz tehditkar olabilir, değil mi? | TED | من الحظ , أن بعض اللغات ممن الممكن أن تحمل لهجة تهديد أكثر من اللهجة الطبيعية الأمريكية , أليس كذلك ؟ |
Biliyorsun ki bazı insanlar öğle arasında öğle yemeklerini yerler. | Open Subtitles | اتعرفين ان بعض الناس يأكلون غدائهم خلال وقت راحة الغداء |
Eminim ki bazı kızlar buna kanıyordur ve sorun değil. Anlıyorum. | Open Subtitles | بالطبع بعض من الفتيات ستندفع لمثل هذا الهراء, ولا بأس في ذلك, أنا متفهم |
Bu öyle kötü gitti ki bazı aileler kızlarının klitorisi çok büyük bulunduğunda onu kestirdiler. | TED | وما زاد الموضوع سوءاً هو أن بعض الآباء قد يستأصلون هذه المنطقة في بناتهم إذا وُجد أنّها كبيرة جداً. |
Ancak araştırmalar gösterdi ki bazı insanlar, özellikle kadınlar bu şekilde su korumaya yatkın değildi. | TED | على أي حال، كشفت المقابلات أن بعض الناس، النساء على وجه الخصوص، لم يكن حريصات على اتباع تلك الطريقة. |
Ve bu şaşırtıcı değil. Biliyoruz ki bazı insanlar doğuştan utangaçtır ve bazıları sokulgan doğar. | TED | وهذا ليس مستغرباً. نحن نعرف، أن بعض الناس يولدون خجولين وبعضهم يولد إجتماعي. |
Burada yarım milyon papelim var, bu demektir ki bazı zavallıların yok. | Open Subtitles | لقد حصلت على النصف مليون هنا مما يعنى أن بعض المساكين ليس لديهم |
Arkalarından koşarken fark ettik ki bazı hayvanlar Queens Bulvarı'na doğru ilerlemeye başlamış. | Open Subtitles | لذا وصلنا إلى هناك وانتشر الجميع قمنا بملاحقتهم وعندها لاحظنا أن بعض الحيوانات بدأت تركض نحو جادة كوينز |
Şunu söyleyebilirim ki, bazı insanlar ne yaptığımı anlamayabilirler. | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول أن بعض الناس بحسب الظاهر، ربما لا يفهم ما الذي أفعله |
Hakikat şu ki, bazı insanlar birbirleri için doğru kişi değildir. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن بعض الناس لا يناسبون البعض |
Problem şu ki bazı insanlar, parayı haketmiyor. | Open Subtitles | المشكلة هي، أن بعض الناس لا يستحقّون المال. |
Polen taşıyıcı böceklerin, çiçekler arasındaki trafiği öylesine yoğun ve özellikle de, öylesine önceden bilinebilirdir ki, bazı omurgasızların bu olaydan çıkar sağlamayı öğrenmiş olmaları hiç şaşırtıcı değildir. | Open Subtitles | مرور الحشرات الملقّحِة من وإلى الزهور كثير جداً وفي الواقع شائع جداً لدرجة أن بعض اللافقاريات تعلمت استغلاله. |
Gariptir ki, bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | من المضحك أن بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
İyi bilinir ki... bazı epilepsi hastaları nöbet sırasında kemiklerini kırarlar. Bu bir gerçek. | Open Subtitles | نحن نعلم جيداً أن بعض مرضى الصرع يكسرون عظامهم أثناء النوبات, هذه حقيقة علمية |
Fakat ne kadar uğraşırsak uğraşalım fark ederiz ki bazı şeyler düzeltilemez. | Open Subtitles | ولكن مهما حاولنا بجد يجب أن ندرك أن بعض الأشياء |
Mesele şu ki bazı adamlar, kadınlar konusunda oldukça zeki bir şekilde bazıları da aptal bir şekilde doğarlar. | Open Subtitles | ان بعض الفتية بالفطرة اذكياء بشأن النساء وبعضهم بالفطرة اغبياء |
Sorun şu ki, bazı üyelerimiz dövmelerin hakkında şikayete başladı. | Open Subtitles | المشكلة ان بعض الأعضاء بدأوا بالتذمر بخصوص أوشامك |
Buna rağmen tüm kalbimizle biliriz ki... bazı lekeler kolayca silinemeyecek kadar güçlüdür... ve hiçbirşey o lekeleri temizleyemez. | Open Subtitles | مع هذا ، نعرف بداخلنا ان بعض البقع العنيده لا يمكن إزالتها |
Tabii ki bazı güvenlik ihlalleri diğerlerinden çok daha kurnazcadır. | Open Subtitles | علامات خفية على أن شخصاً ما حاول ان يقتحم المكان بالطبع بعض خروقات الحماية متقنة اكثر من غيرها |