Yerli izci der ki belki markete koşup biraz kibrit almalısın. | Open Subtitles | الدليل الهندي يقول أنه ربما عليك الركض للدكان وشراء أعواد الثقاب. |
Yani onda olmadığını söyleyince ben de düşündüm ki belki de sende- | Open Subtitles | حَسناً، على الأقل، قال أنها ليست معه لذا افترضت أنه ربما.. معك.. |
Düşündüm ki belki Robyn'e yardım edebilirim ve fark yaratmak için. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما يمكنني مساعدة روبين بطريقة ما أن أصنع الفرق |
Düşünmüştüm ki belki içinde olduğun durumun keyfini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | تعرفين , انا فقط فكرت انه ربما ان نستمتع بعيداً عن موقفك , تعرفين ؟ |
Ben de düşündüm ki belki siz yardımcı olabilirsiniz. Siz avukatsınız. | Open Subtitles | أنا ، لذا ظننت انه ربما يمكنكِ تقديم المساعدة |
Ucuz değildir ama bizim dava o kadar ses getirdi ki belki karşılıksız olarak üstlenebilir. | Open Subtitles | إنه مُكلف قليلاً، لكن لدينا قضية ذيعَ صيتها أعتقد أنه... سيقبل بالقضية للمصلحة العامة إنه مهووسٌ بالصحافة |
Diyorum ki belki günün birinde yaptıkların istemediğin sonuçlar doğurabilir. | Open Subtitles | أقصد أنه ربما ذات يوم تكون لأفعالك عواقب غير متوقعة. |
Ama düşündüm ki belki beni görürsen gözlerimin içine bakarsan, bizi hatırlarsın. | Open Subtitles | لكنني ظننت أنه ربما لو رأيتني، لو نظرت في عيني سوف تتذكرنا |
Sanatımla dimdik duruyorum, kadınların tarihlerini kutluyorum; bu sayede umuyorum ki belki bir gün, hiçbir siyahi kız çocuğu kendisine, "var mıyım?" diye sormayacak. | TED | أقف طويلة القامة في عملي، إحتفالا بتاريخ المرأة، على أمل أنه ربما في يوم من الأيام، لن تشعر فتاة سوداء ابدا. كانها غير موجودة. |
Yaşının çok ötesinde olmasına rağmen alt takımda neler yaptığını görünce düşündük ki belki bizi de onların seviyesine getirebilirsin. | Open Subtitles | و بما أنك رائعة بفريق جي في و متقدمة على عمرك بسنوات فكرنا أنه ربما تسرعي علينا الامور |
Psikoloğun olsaydım derdim ki belki de sen bu tadilatı yapmak istemiyorsun | Open Subtitles | أتعلمين، لو اعتبرت هذا تملصًا منكِ لقلت.. أنه ربما لا تريدين بناء تلك الإضافة |
Sana bakıyorum ve görüyorum ki belki sen de bunu hissediyorsun. Pekâlâ. | Open Subtitles | وأنظر إليكِ وأشعر أنه ربما تشعرين بها أيضاً |
Ve ellerin dolu göründüğüne göre düşündüm ki belki sana yardım edebilirim önemli Orta Batı partisindeki kıyafetler için. | Open Subtitles | وبما أنك تبدين ممتلئة اليدين اعتقدت أنه ربما استطيع مرافقتك في تجهيزاتك لحفلة ميدوسترين موغول |
Düşündüm ki belki bu gece burada kalabilir ve yarın ona bir ev buluruz. | Open Subtitles | لذا اعتقدت أنه ربما بوسعها إمضاء الليلة هنا وسوف نبحث لها عن منزل غدًا |
Ve bu olunca fark ettim ki belki de duygularım hakkında hem kendime hem de sana yalan atıyormuşum. | Open Subtitles | وعندما حدث ذلك أدركت أنه ربما قد كذبت عليك وعلى نفسي بشأن شعوري حول بعض الاشياء |
Diyorum ki, belki onu hak eden biri olduğumu düşünüp kendisini anlamama yardım edebilirsin. | Open Subtitles | ولكن كنت فقط على أمل أنه ربما كنت أعتقد أنني جيد بالنسبة له، و حتى كنت تريد مساعدتي الرقم له بالخروج. |
Fark ettik ki belki de bahsettiği bizdeki mucizevi sayılardı. | Open Subtitles | إكتشفنا أنه ربما ما يُشير إليه هي الأرقام السحرية التي لدينا |
O kadar uzun süredir uzaylıları kovalıyorum ki belki de hepsinin kafese tıkılması gereken birer düşman olmadığını düşünmek aklımın ucundan bile geçmedi. | Open Subtitles | كنت أطار الفضائيين لفترة طويلة وفي الواقع لم أتوقف لأعيد النظر أنه ربما ليس جميعهم عدائيين ليتم حبسهم |
Tatlım, dediğim şu ki, belki de bahçede kalmasını istemenin nazik bir yolu vardır. | Open Subtitles | عزيزتي انا فقط اقترح انه ربما هناك طريقة مهذبة بحيث نطلب منه ان يبقى في الفناء |
Beni dinlemez ama düşündüm ki, belki sen onunla konuşursan... | Open Subtitles | هو لن يسمع لي لكنني اعتقدت انه ربما اذا تكلمتي معه ثم |
Sesi biraz çakırkeyf geliyordu, bende düşündüm ki belki biraz eğlenebiliriz. | Open Subtitles | ويبدو انها كانت قليلا ثمله حتى ظنتت انه ربما نستطيع ان نحظى بقليل من المرح |
Ucuz değildir ama bizim dava o kadar ses getirdi ki belki karşılıksız olarak üstlenebilir. | Open Subtitles | إنه مُكلف قليلاً، لكن لدينا قضية ذيعَ صيتها أعتقد أنه... |