Yani, en azından Kilise için biraz para bırakabilirlerdi. Lanet olsun. | Open Subtitles | أقله ترك بعض المال للكنيسة لكنّ المبنى الجديد أصبح خاضع لهم |
Emin misiniz? Sen, yarın Kilise için bunları istemeyeceksin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأن لا ترغب بإرتداء هذه الملابس للكنيسة غداً |
Bu arada Kilise için hala o çeke ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بالمناسبة ما نزال نحتاج هذه الحوالة من أجل الكنيسة |
Hıristiyan bir aile kurma isteği Kilise için çok uygun bir davranış. | Open Subtitles | الرغبة بتكوين أسرة مسيحية هي أمر مرحّب به في الكنيسة. |
Kardeşliğin görünen yüzü mantar toplayıp Kilise için onları satmak. | Open Subtitles | الوجه العام للأخواة يجمعونها و يبيعونها في مزاد علني لصالح الكنيسة |
Şimdi Kilise için dua edin Müfettiş, iç huzurunuz için dua edin. | Open Subtitles | ، الآن لتصلى لأجل الكنيسة أيها المفتش . صلّى لأجل راحة بالك |
Kilise için yardım. | Open Subtitles | صدقة إلي الكنيسة |
Bizi sıcaklıkla karşıladığınız, ve her şeyden öte... inşa ettiğini Kilise için. | Open Subtitles | على ترحيبكم الجميل بنا والأهمّ من ذلك، هذه الكنيسة الرائعة |
En azından Kilise için. Öyle değil mi? | Open Subtitles | على الأقل بالنسبة للكنيسة ,ألا توافقنى ؟ |
Tamam, tatlım. Git, Kilise için hazırlan. | Open Subtitles | حسناً حبيبتي إذهبي وإستعدي للذهاب للكنيسة |
İşte o zaman, kadınlar Kilise için büyük bir tehdit haline gelir. | Open Subtitles | عندها، المرأة كانت تهديداً عظيماً للكنيسة |
Babamın Kilise için büyük tasarımları vardı ama bunları yapabilmek için hiç zamanım olmadı. | Open Subtitles | والدي كانَ لديهِ تصميمٌ ضخمٌ للكنيسة لكنني لم امتلك الوقتَ لأنفذهُ |
Tatlım, Kilise için sana şu yeni kemeri satın alabiliriz! | Open Subtitles | عزيزي يمكننـا أن نشتري لك ! ذلك الحزام الجديد للكنيسة |
Pazar günlerinin Kilise için olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد أن أيام الآحاد للكنيسة |
Bugün Kilise için para toplayacağımızı sanıyordum. Planımız böyleydi. | Open Subtitles | لقد كان من المفنرض ان نحتفظ بالمال من أجل الكنيسة اليوم هذه هى الخطة |
Kilise için! | Open Subtitles | من أجل الكنيسة ! من أجل الكنيسة |
Kilise için! | Open Subtitles | مِنْ أجل الكنيسة ماذا تظنين ... |
Bu olaydan sonra babam, Kilise için gönüllü olarak çalışırken her şeyin daha iyi olmasına yardım ettiğini bilerek mutlu oldu. | Open Subtitles | وبعد ذلك أبي كان سعيداً للقيام بعمله التطوعي في الكنيسة من أجل الشعور الرائع بأنه ساعد في تحسين الأمور |
Bize Kilise için ödediğinin iki katına patlar. | Open Subtitles | -سيكلفك هذا ضعف ما دفعت لنا في الكنيسة |
Hatta, Kilise için kitap satmada aylık rekoru vardı. | Open Subtitles | وسجّلت بالفعل رقماً شهرياً قياسياً فى بيع الكُتُب لصالح الكنيسة. |
- O Kilise için çalışıyordu. | Open Subtitles | عمل لصالح الكنيسة. |
Bu, Kilise için. | Open Subtitles | أغني لأجل الكنيسة |
- Kilise için yardım. | Open Subtitles | - صدقة إلي الكنيسة - |
Bizi sıcaklıkla karşıladığınız, ve her şeyden öte... inşa ettiğini Kilise için. | Open Subtitles | على ترحيبكم الجميل بنا والأهمّ من ذلك، هذه الكنيسة الرائعة |