ويكيبيديا

    "kilisedeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكنيسة
        
    • بالكنيسة
        
    • الكنيسه
        
    • كنيسة
        
    • للكنيسة
        
    • الكنيسةِ
        
    • كنيستي
        
    • الكنسية
        
    Şu an, basit ama bizi büyüleyen şey Kilisedeki grubun, tamamen tıbbi bakım altındaki gruptan daha iyi sonuçlar çıkarmasıydı. TED الآن، ما سيبهرنا ببساطة هوأنّ المجموعة القادمة من الكنيسة عملت مثل أو أفضل من المجموعة التي كانت تحت العناية الطبية.
    Babam Kilisedeki arkadaşlarının onun dönüşümünü kabullenebileceğine inandı ama onlar kabullenmediler. TED ظن والدي أن زملاءها في الكنيسة سوف يساندونها في عملية تحولها الجنسي، لكنهم لم يفعلوا ذلك.
    Kadınlardan biri, “Küçük bir kız olarak, Kilisedeki güzel şapkalı kadınlara hayranlık duyardım. TED وهناك اقتباس من أحدى تلك النساء وهي تتكلم عن، كطفلة صغيرة, كنت لأعجب بالنساء في الكنيسة مع قبعاتهن الجميلة
    Kilisedeki torene ve sonrasindaki partiye katilabilmeniz icin toplam alti saat saliverileceksiniz. Open Subtitles سيُطلق سراحك لستّ ساعات كاملة لحضور مراسم الزواج بالكنيسة وبعد ذلك الحفل
    Kilisedeki kurtulanlar grubunun da. Open Subtitles مثل كل الناجيين في المجموعه التى في الكنيسه
    Yardımcım Kilisedeki gibi bağışlarınızı toplayacak. Open Subtitles مساعدي سيجمعون التبرعات كما يحدث في الكنيسة
    Rahip ve karısı... gelecek hafta Kilisedeki partiye davet etmeye gelmişler, David. Open Subtitles القسّ وزوجته... جائوا لدعوتنا إلى اجتماع في قاعة الكنيسة الإسبوع القادم، ديفيد.
    Bu yaz bizimle kalacak... ve Kilisedeki gençlerin tüm etkinliklerinden o sorumlu olacak. Open Subtitles وستكون مسؤلة عن جميع نشاطات الاولاد في الكنيسة
    Bay Wickham Kilisedeki hakkını reddedip geçimine karşılık üç bin sterlin almayı talep etti. Open Subtitles تجنب السيد ويكهام اي اهتمام في الكنيسة كمهنة له لكنه طلب، ومُنِح، مبلغ 3000باوند بدلا من المعيشة
    Bunu söylemek beni incitiyor fakat Kilisedeki bazı insanlar dünya nimetlerinden kaçacakları yerde buna daha çok bağlanıyorlar. Open Subtitles يؤسفني أن أقول من الواضح أن بعض الناس في الكنيسة مستعدّون للتشبّث بالعالم
    O bunu yapmamızı isterdi. Kilisedeki gençler, çalışanlar, herkes oradaydı. Gardiyan. Open Subtitles كان يشجعنا على القراءة, فتيان المذبح و الطاقم الكنيسة بأكمله فالكل كان يستعملهاَ
    Kilisedeki Noel oyununu yönetebilirsin. Open Subtitles يمكن أن تنظم عرض العيد الميلاد في الكنيسة ؟
    Kilisedeki kadın çetelerle çalışıyordu. Bu adam, bir itfaiyeciydi. Open Subtitles السيدة في الكنيسة كانت تعمل مع رجل أطفاء
    Emekwi'nin küçük oğlunu alan Kilisedeki şeytandı ve gittikçe güçleniyor. Open Subtitles ان الشر في الكنيسة يختبئ فيها و يزاد قوة
    Saklamaya çalışsan da belli oluyor. Kilisedeki gibi. Open Subtitles كلما زدتى فى اخفاءة كلما زاد فى الظهور كما يوم الكنيسة
    Bugün cumartesi ve kendimize biraz çeki düzen verip hala Kilisedeki etkinliğe gidebiliriz. Open Subtitles انه يوم السبت يمكننا ان نذهب و نختلط بمجتمع الكنيسة
    Kilisedeki iblisin kesinlikle gittiğini bilmek istiyor. Open Subtitles يريد أن يعلم، هل أنت متأكد أن شيطان الكنيسة رحل ؟
    Kilisedeki törene ve sonrasındaki partiye katılabilmeniz için toplam altı saat salıverileceksiniz. Open Subtitles لحضور مراسم الزواج بالكنيسة وبعد ذلك الحفل أثناء الستّ ساعات بأكملها،
    Kilisedeki onca yıldan sonra Tanrı'yı gördüğümden çok şeytanın yolunu gördüm. Open Subtitles بعد كل تلك السنوات التي قضيتها بالكنيسة رأيت الشيطان أكثر من رؤية الله
    Peki sizce Kilisedeki o koca taşı nasıl yerinden oynattım? Open Subtitles وعلى آية حال , ما الذي جعلك تعتقد بإن بإستطاعتي آن آزيح جزءً من سقف الكنيسه , واثير غضبة الرب
    Kilisedeki aşk, mağaradaki aşk sanki aralarında bir fark var. Open Subtitles حبّ في كنيسة أو في كهف كما لو أنَّ هناك فرق
    Şimdi, Kilisedeki para toplama işimde bana yardım etmeniz hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles أود التحدث معكم عن مُساعدتي في جمع التبرعات للكنيسة
    Kilisedeki kermes için limonlu kurabiye. Open Subtitles يَعْضُّ الليمونُ ل إخبزْ بيعاً في الكنيسةِ.
    Kilisedeki biri bir çok kişiye iş buldu. Open Subtitles رجل في كنيستي يقوم بمساعدة البلدية على ملئ تلك الوظائف
    Anne babamız öldüğünde, Kilisedeki herkesin gözlerini bizden alamamasını hatırlar mısın? Open Subtitles هل تذكر عندما كنّا أطفالاً بعدما توفي والدانا عندما كان جميع من في الكنسية يحدقون بنا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد