Demek istediğim, annenin kilisesinde bir anma töreni yapıldı.Ben ordaydım. | Open Subtitles | يعني , كان هناك ذكرى لها في الكنيسة. كنت هناك. |
Sokağın sonundaki protestan kilisesinde saat 10'da bir toplantı var. | Open Subtitles | لدي إجتماع في نهاية الشارع في الكنيسة في العاشرة صباحاً |
İstemli körlüğü Katolik kilisesinde görebilirsiniz, on yıllarca çocuk istismarına göz yumulur. | TED | تستطيع رؤية التعامي المقصود في الكنيسة الكاثوليكية، حيث عقود من الإساءات للأطفال تم تجاهلها. |
Bir peder, benim pederim, kendi kilisesinde saldırıya uğradı. | Open Subtitles | القسيس، كاهني، تعرض للإعتداء بشكل وحشي في كنيسته |
Beş puro mağazası var, kilisesinde gönüllü, | Open Subtitles | يمتلك خمسة محلات سجائر يضع الشماسة على كنيسته |
Bu nehir kenari kilisesinde babamin destekledigi bir atletizm programi vardi. | Open Subtitles | على العموم, كانت بكنيسة ضفة النهر ذلك البرنامج الرياضي الذي دعمه والدي |
California'da bir Lüteran kilisesinde mi olacak? | Open Subtitles | ام فى كنيسة لوثرية فى كاليفورنيا؟ |
- ...onun kilisesinde kalabileceğimi söyledi | Open Subtitles | ولكنها أخبرتنيِ أن يُمكن أن ابقى فى كنيستة. |
Ve ben ayrıca bir çok Vietnamlı mülteci olduğunu öğrendim. Izdırap içinde Katolik kilisesinde toplanıyorlardı. Tüm bina tamamen tahrip olmuştu. | TED | وأيضا كان هناك العديد من اللاجئين الفيتناميين يعانون و متجمعون في كنيسة كاثوليكية لقد دمرت الكنيسة بالكامر |
Kanı Napolitan kilisesinde tutulan Aziz Januarinus'un hikâyesini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تريد أن تعرف قصة القديس جانوريس؟ الذي يُحتفظ بدمه في الكنيسة النابولية؟ |
Sanki katolik kilisesinde rahiplik değil de kuryelik yapıyorum. | Open Subtitles | وكأنني أعمل لويسترن يونيون بدلا من الكنيسة |
Biz uyuşturucuları... 74. caddedeki Baptist kilisesinde... günah-günah diye nitelendiririz. | Open Subtitles | ماذا نسمي أصحاب المخدرات في شارع 74 بالقرب من الكنيسة نحن ندعيهم ذنب ذنب ذنبي |
Her zaman kızımın Rum Ortodoks kilisesinde evleneceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت دائما انها ستتزوج فى الكنيسة الارثوذوكسية |
Rum Ortodoks kilisesinde vaftiz edileceğin gün mü? | Open Subtitles | ان يتم تعميدك فى الكنيسة اليونانية الارتوذوكسية |
41 numaralı ekip, ben merkez. Saint Paul kilisesinde yangın alarmı ve fıskiyeler çalıştı. | Open Subtitles | الإطفائية 41 تم تفعيل الإنذار في ريدنيك بسبب الرشاشات في الكنيسة |
kilisesinde konuşurken kızlardan biri, sanırsam Belinda, girip yardım istedi. | Open Subtitles | كنا نتحدث في كنيسته و إحدى الفتيات بيلندا على ما أظن أتت ترجو المساعدة |
kilisesinde üç düzine insanı var." | TED | يرتاد كنيسته حوالى 36 عضو فقط لا غير ." |
- Piç kurusunun biri... ...onu kendi kilisesinde öldürdü. | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد قتلوه في كنيسته |
Dördüncü kız, Peder Gregory'nin kilisesinde. | Open Subtitles | الفتاه الرابعة. إنّها بكنيسة الأب "جريجوري". |
Saat dörtte, Maple ve Pine caddelerinin birleştiği yerde, Oheb Shalom Tapınağı'nın tam karşısında, St. Mary kilisesinde ortaya çıktığında, tuhaf olmaz mı? | Open Subtitles | ألن يكون ذلك غريبا أن تتواجد بكنيسة القديسة مريم في زاوية "مايبلين باي" عند المعبد الكاثوليكي في الرابعة صباحاً؟ |
Ne olursa olsun,\~hayatını düzene sokucam... ve San Gil kilisesinde evlenicez. | Open Subtitles | وأياً كان لدّي سوف أركع عند قدمك ( وسوف نتزوج فى كنيسة ( سان جيل إذا شئتِ ذلك |
Laila'yı kilisesinde hiç görmemiş. | Open Subtitles | لم يرى ليلا من قبل فى كنيستة |
Şu an hastanenin kilisesinde bir sürü insan | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس فى مصلى المستشفى |