O kadın için arılardan 7 kiloluk bir sakal taktım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد لبست لحية بوزن 15 باوند من النحل لأجل تلك المرأة لكن ذلك لم يكن كافياً |
Bu onun hayat tarzı. O 2,5 kiloluk bir çantaya doldurulmuş 5 kiloluk eğlencedir. | Open Subtitles | لديها 10 باوند من الوقت الممتع فى حقيبة وزنها 5 باوند. |
Yarım kiloluk bir yetişkin olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | لنتظاهر أنه بالغ وزنه رطل |
Her neyse bugün benim doğum günüm ve eğer aç olan varsa masada 10 kiloluk bir Alman çikolatalı pastası var. | Open Subtitles | على أى حال انه عيد ميلادى واذا كان هنا أحد جائع فهناك 25 كيلو من الكعكة الالمانية |
25 kiloluk bir insansı maymun, beynindeki 53 milyar nöronu tutabilmek için günde 8 saat yemek yemek zorundadır. | TED | على القرد الذي يزن 25 كيلوجراماً أن يأكل لمدة 8 ساعات يومياً ليدعم دماغاً يحوي 53 مليار خلية عصبية. |
O para şu anda beş kiloluk bir taşa sarılı olarak nehrin dibini boylamış durumda. | Open Subtitles | المال القابع أسفل النهر آمن تحت 12 رطل من الحصى |
Bir seferinde 1 metrelik bir Laoslu 100 kiloluk bir İsveçliyi öyle bir bükmüştü ki izleyiciler bile kana bulandı. | Open Subtitles | شاهدت مرة لاوسي اربعة اقدام تلوي 250 باوند من الشجر السويدي الصلب وغطاها بدمائه |
Bu yaklaşık 3,5 kiloluk bir domuz filatosu. | Open Subtitles | هذا حوالي 7 باوند من لحم خصر الخنزير المشوي |
Gezegenin çekim gücünden kurtulmak için gerekli olan hıza ulaşmamızı sağlayacak 4.4 milyon kiloluk bir rokete ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن نحتاج على الأقل الى 7.7مليون باوند من المواد المبردة وذلك لنضمن التخلص من مشكلة جاذبية هذا الكوكب |
Steroid kullandığı ve 23 yaşında olduğu için okuldan atılan 130 kiloluk bir sol kanat oyuncusu yaraladı. | Open Subtitles | لقد كان شخص بوزن 300 باوند من تدخل عليه وقد تم طرده لأنه يتعاطى المنشطات وعمره 23 |
Restoranda 270 kiloluk bir kadını kendi ellerimle kaldırmışlığım var. | Open Subtitles | لقد اخرجت امرأة 600 باوند من مقعد المطعم |
Yarım kiloluk bir bebeği paralize etmekle zarar verme riski... | Open Subtitles | شل حركة طفل وزنه رطل يخاطر... |
Gördüğünüz 50 kiloluk bir itme gücü. | TED | هذا حوالي 50 كيلو من الدفع هنا. |
Bunun 20 kiloluk bir kanat çırpma potansiyeli olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تفهم أنها 20 كيلو من قوة الرفرفة؟ |
Sen 79 kiloluk bir et yığınısın. | Open Subtitles | أنت 79 كيلو من اللحم الجبان. |
O kadar büyük bir köpekbalığı, bir tondan ağır gelebilir ve 90 kiloluk bir deniz aslanını bir öğün olarak yiyebilir. | Open Subtitles | قرش بذلك الحجم قد يزن أكثر من طن و يمكنه بسهولة إلتهام وجبة واحدة عبارة عن أسد بحر يزن 200 رطل |
Elinde 20 kiloluk bir çocuk varken çok yüksek bir mesafe. | Open Subtitles | مسافة عالية للأسفل خصوصاً إن كان يحمل طفلاً يزن 50 رطلاً |
Her maçta 200 kiloluk bir adam kafamı koparmak için bana doğru koşar. | Open Subtitles | وكل مباراة، أحصل، تعلمين سفاح بمسدسه يزن 300 باوند يحاول أن يمزق رأسي، |
Konuşmamızla ilgili olduğuna göre yanmakta olan bir tanktan 108 kiloluk bir adamı kurtardığım için verdiler. | Open Subtitles | بما إنّنا إثنان في هذه المُحادثة, لقد حصلتُ عليه مقابل إخراج رجل يزن 240 رطل من داخل دبابة تحترق. |
Yarım kiloluk bir çılgın, 550 kiloluk tembeli kaldıracak. | Open Subtitles | حقيبة تزن رطلاً من الجنون ترفع الف ومائتان رطل من الكسل |
Çünkü aramızda 90 kiloluk bir Ay Savaşçısı vardı. | Open Subtitles | كان هناك حوالي 200 رطل من "سايلر مون" بيننا |