Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek. | TED | يجب أن يكون الأمر سهلًا، لن يعرف أحد سواكم. |
Dinlenme odasında 20 dakika. kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | حوالي 20 دقيقة في غرفة الراحة و لن يعرف أحد |
Bence bestekar bunu takdir ederdi. kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | أعتقد أن الملحن سيقدر ذلك لا أحد سيعرف بذلك. |
Uyurken nereye gittiğini kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لن يعلم أحد أين تذهب .عندما تغرق فى النوم |
Hiç kimse bilmiyor, hiç kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ولن يعلم أحد. نحن بخير. |
- Bir çatı katına neden ihtiyaç duyalım? - Çünkü burda ne yaptığını kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لماذا تؤجر العلية فينسينت لا احد سيعرف ما الذي تفعله هنا |
Kapıları kapatalım ve dövüşelim. Kazan ya da kaybet, kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لنغلق الابواب والنوافذ, سواء المكسب او الخسارة, لا احد سيعلم بالامر |
Ben veya bebek ortadan kaybolsa kimse bilmeyecek. Rosemary'nin bebeği gibi. | Open Subtitles | لو أختفيتُ ، لو أختفى الطفل لا أحد سيعلم |
Bunu yaptığımız zaman hangi şarkıyı mırıldandığını kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يعلم بأي أغنية تتمتم حينما تفعل هذا |
Efendim, gitmemize izin veremez misiniz? kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | أيها السيد، ألا يمكن أن تسمح لنا بالذهاب ولن يعرف أحد |
Eğer şu an ikimiz de ölürsek birbirimizi ne kadar sevdiğimizi kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | اذا متنا الان سويأً لن يعرف احد بقصة حبنا |
Kesinlikle eminim. Bunu kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | أنا واثقة، لن يعرف أحد شيئاً عن هذا |
Tamam. Anlıyorum. kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أتفهمك لن يعرف أحد بهويتك |
Tamam. Anlıyorum. kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أتفهمك لن يعرف أحد بهويتك |
Bu, kimden öğrendiğinizi kimse bilmeyecek anlamına geliyorsa güzel. | Open Subtitles | أسمعوا, اذا هذا يعني أن لا أحد سيعرف من أين حصلتم علي هذه المعلومات اذاً فهذا رائع |
Ama deliyse benim bildiğimi kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لكن إن كان مجنون, لا أحد سيعرف ما أعرفه أبدًا. |
Burada kimin yattığını hiç kimse bilmeyecek bile. | Open Subtitles | لا أحد سيعرف من الذى يرقد هنا. |
Tüm güvenlik kamerası görüntülerini sileceğim. Burada olduklarını kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | سأمحو كل تسجيلات الأمن، لن يعلم أحد قط بأنهما كانا هنا |
Trende olduğunu kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لن يعلم أحد بأنه كان على متن هذا القطار |
Ama bunu kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | ولن يعلم أحد بذلك |
Sadece o değil, hiç kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | ليس هي فقط ، لا احد سيعرف. |
Neler olduğunu kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا احد سيعلم ما حصل هنا |
Yüz Yıl Savaşları'na son veren kişinin sadece bir kadın olduğunu kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد سيعلم بأن امرأة قد ساعدت بإنهاء حرب المئة عام |
Bu şahsın hastaneye geldiğini kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | ذلك ولماذا المستشفى إدخاله تم قد الرجل هذا بأن أحد يعلم أن يمكن لا |
Ama onun hikayesi evrakların arasında kalacak ve gerçeği kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لكن قصته سوف ينتهي بها الحال في الورق في مكاناً ما ولن يعرف أحد ذلك أبداً |
Bunu senden ve benden başka hiç kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لن يعرف احد عن هذا الا انت و انا. |
Kimseye söyleme. Bizden başka kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | لا تنشري الخبر لا أحد غيرنا يعلم عن الأمر |
Senin kullandığını kimse bilmeyecek. Kimse görmedi seni. O yüzden sakin ol. | Open Subtitles | لن يعرف أحدٌ بأنّك كنت تقود تلك السيارة .. |
Bak Frank, bu konuşmayı kimse bilmeyecek. | Open Subtitles | النظرة، فرانك، لا أحد الحاجات للمعرفة حول هذه. |
Bu konuyu asla kimse bilmeyecek... asla. | Open Subtitles | لا أحد سَيَعْرفُ أبداً حول هذا... أبداً. |