Şimdi tercihinin Hope Kingston'a karşı erotomanik bir takıntı haline geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | و الآن نظن ان تفضيله تطور الى هوس جنسي شخصي بهوب كينغستون |
7 yıl önce dün Manassas, Virginia'da 8 yaşındaki Hope Kingston arkadaşıyla evinin ön bahçesinde oynarken kaçırıldı. | Open Subtitles | قبل 7 سنوات في ماناسس فيرجينيا هوب كينغستون ابنة الـ8 سنوات خطفت من ساحة منزلها الأمامية بينما كانت تلعب مع صديقة |
Sanırım Bay Kingston yaşadıklarından dolayı, sonunda kendini ifade etmeye başladı. | Open Subtitles | أنا أشعر من القرار أن السيّد كينغستون حد أدنى من تعبير عن الذات فيّ ظل هذهِ الظروف. |
Baumfree, Tanrının sesinin duyduğunu ve ona Kingston'ı terk edip kutsal mesajını başkalarıyla paylaşmasını söylediğini iddia etti. | TED | ادعت بومفري سماعها صوت الرب، وأنه أمرها بترك كينجستون ومشاركة رسالتها المقدسة مع الآخرين. |
O zaman kadar Kingston'da bir motele gidelim. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى ، يجب علينا التوجه إلى فندق فى كينجستون |
Ona sorsan iyi olur. Kingston'a gidecek 7 uçağında yerin var. | Open Subtitles | أفضل تسأله , تم الحجز لك على طائرة الساعة السابعة إلى كنجستون |
Kingston' ı yenip kasabamızı gururlandırmayı isterdi. | Open Subtitles | لقد أراد أن يهزم كينجستن وأراد أن يجعل بلدتنا فخورة |
Neden Williamsburg ya da Kingston'daki kendi adamlarınızdan yardım istemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لست في ويليامسبورغ او كينغستون تبحث عن المساعدة من أبناء جلدتك ؟ |
Buradaki işimiz bitince sizi Kingston'daki eyalet hapishanesine nakledeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، عندما ننتهي هنا، سننقلكِ إلى سجن المقاطعة في كينغستون للحجز |
Kingston Gorge'dayım ve biraz parazit var. Beni anlıyor musun? | Open Subtitles | "أنا في "كينغستون روج ولديَّ تدخُّل حاد , هل تسمعني ؟ |
Hope Kingston hakkında sorularımız olacak. | Open Subtitles | لديا بعض الاسئلة عن هوب كينغستون |
1973'te Kingston Mines'ta canlı izlemiştim. | Open Subtitles | رايته مباشرة في كينغستون ماين عام 73 |
Evet. Kingston'da kromoterapisti görmeye gittim. | Open Subtitles | ذهبت لرؤية ذلك المعالج الضوئي في "كينغستون". |
İlk kişisel sergisidir. İnsaflı davran. Şekerim, bu da Dale Kingston. | Open Subtitles | إنها مجموعته الأولى لذا انتقده برفق عزيزيهذا"ديل كينجستون" |
Bay Kingston! Size ulaşmaya çalıştım. Çok üzgünüm efendim. | Open Subtitles | سيد " كينجستون " حاولت الاتصال بك أنا بالغ الأسف |
Bay Kingston, burayı daha önce de soymak isteyenler oldu mu? Elbette. | Open Subtitles | أخبرني سيد " كينجستون " هل سبق وان سرق أحد هذا المنزل ؟ |
Bay Kingston daha önce mi gitmişti? | Open Subtitles | السيد " كينجستون " عاد لمنزله مبكراَ في اعتقادي |
Bay Kingston saat kaçta buraya geldi diye soruyorsanız, bilmiyorum. | Open Subtitles | ولو كنت مهتماَ بزمن وصول السيد " كينجستون " فأنا لا أعلم |
Joe, dün gece Kingston'un arabasını sen mi park ettin? | Open Subtitles | ألم يخبرك الشباب أن أوقف السيد " كينجستون " سيارته ليلة أمس ؟ |
Üzgünüm. Kingston'a dönünce sana yeni bir tekne alırım. | Open Subtitles | آسف , سأحضر لك مركبا جديدا عندما نعود إلى كنجستون |
İlk maçımızda Kingston ile eşleştik. Bütün kasaba orada olacak. | Open Subtitles | سنلاع كينجستن في المبارة الأولى وكل البلدة ستحضر |
Kingston'da yeterince bela yok mu? | Open Subtitles | الا يكفي مشاكل في كنغستون ايها الفتى الوحش؟ |
'Ben Dale Kingston. İyi günler.' | Open Subtitles | هذا " ديل كينسجتون " طاب مساؤكم |
Manchester'daki Kingston Çocukları. | Open Subtitles | حاول مع الجامايكيين (كينكتسون بويز) من (مانشيستر) |
Kingston Falls'ta şimdiye kadar terfi ederdim. | Open Subtitles | لو بقينا في كينغستن لحصلت على ترقية |