İspanyolca öğrenirken ders kitabındaki yazılardan sıkılmıştım. | TED | عندما كنت أتعلم اللغة الأسبانية، انتابني الملل من نص في كتاب مدرسي. |
Şimdi şu Rönesans kitabındaki çizime bir gözatalım. | TED | للنظر الى هذا التدرج الرائع انه قادم من كتاب في عصر النهضة |
Sadece birkaç saat önce Ölüler kitabındaki şeytanın canlanması bölümlerinden ilkini çevirdim ve yüksek sesle okudum. | Open Subtitles | مضت بضع ساعات منذ أن ترجمت و نطقت الكلمات لإحياء الشيطان من كتاب الموتى |
kitabındaki seçeneğe göre, katil olan hangi kapı? Dokuz saniye, Jennifer. | Open Subtitles | اي باب سيكون القاتل في كتابك 9ثواني جينفر |
O da aynen kitabındaki kadınlara benziyor. | Open Subtitles | إنها تشبه كثيراًَ هذه المرأة الموجودة في كتابك |
Bunları Fargas'ın kitabındaki kabartmalarla karşılaştırdım. | Open Subtitles | لقد قارنت بالفعل هذة مع نسخة فارجاس فى كتابه |
Gölgeler kitabındaki Melinda mı? atamız olan mı? | Open Subtitles | ميليندا، صاحبة كتاب الظلال، جدتنا الكبرى؟ |
Ama yine de bu İç Savaş kitabındaki... kayışlı eklerden farklı olarak... böyle bir şey deneyebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | وبعد أن قلت ذلك وباختلاف عن تلك الأداة التي تشبه السرج في كتاب الحرب الأهلية ذاك |
başkanın kitabındaki tahtada ne var. | Open Subtitles | وهذه القطعة الآن نخبأة في كتاب الرؤساء يا سيدي |
Ayağa kalkalım ve ilahi kitabındaki ilk ilahiyi söyleyelim. | Open Subtitles | إذا أمكننا الوقوف الآن سنغني الترتيلة رقم واحد من كتاب الترتيلة البهجة للعالم |
Fareler işini çabuk halletmiş. Dr. Brennan'ın kitabındaki bütün kurbanlar yeniyor mu? | Open Subtitles | لذا، كُلّ الضحايا في كتاب د.برينن أصبحَ مَأْكُولاً؟ |
Eğer dünya rekorlar kitabındaki bu şişman ikizlerin... her birinde bir tane olabiliyorsa, bende neden olmadığını anlamıyordum. | Open Subtitles | لو إستطاع التوأمين السمينين من كتاب التسجيل العالمي كل منهم الحصول على واحدة , لم أستطع رؤية لما أنا لم أخذ واحدة |
O zaman, Yolculuk kitabındaki mesajın kendi adamlarından gelmediğini biliyor olmalı. | Open Subtitles | اذا لابد انه عرف ان الرساله التي في كتاب الاسفار لم يبعثها احد اتباعه. |
Kaside kitabındaki 300 şiir var ve çoğu aşk üzerine! | Open Subtitles | الثلاثمائة قصيدة في كتاب القصائد العديد من القطع تتكلم عن الحب |
Çünkü maket uçakta bulduğumuz verici ile kitabındaki aynı şifrelenmiş frekansa programlanmış. | Open Subtitles | لأن كتابك مبرمج على نفس التردد المشفّر الذي لدى جهاز الإرسال الذي وجدناه على الطائرة الآلية. |
Gelmesini istediğin arkadaşlarını istediğin zaman getirebilirsin ve kitabındaki her şeyi onlara gösterebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك استضافة كلّ أصدقائك أنّى تشاء و بإمكانك أن تريهم كلّ ما في كتابك |
Tüm bunlar sadece kağıt ve mürekkepten meydana gelmiş olsa da senin kitabındaki her şeyin gerçek olması komik değil mi? | Open Subtitles | أوَليس غريباً كيف أنّها مجرّد حبر وورق بينما كلّ شيء في كتابك القصصيّ حقيقيّ؟ |
Tüm bunlar sadece kağıt ve mürekkepten meydana gelmiş olsa da senin kitabındaki her şeyin gerçek olması komik değil mi? | Open Subtitles | أوَليس غريباً كيف أنّها مجرّد حبر وورق بينما كلّ شيء في كتابك القصصيّ حقيقيّ؟ |
kitabındaki çoğu kelimeyi anlamıyorum bile. | Open Subtitles | أنا حتى لا أفهم الكثير من كلماتك فى كتابك |
Senin "ben-casus" kitabındaki içici davranışlarına uymuyorsa üzgünüm ama otopsi sonuçları kesin. | Open Subtitles | آسف أنها لا تتطابق مع الصور في كتابه الأول إلى الجاسوس الخاص متعاطي المخدرات من السلوك ، ولكن الوفاة كانت آخر قاطعة. |
Kara kitabındaki sayıları hiç bir zaman Ortalığa dağıtmayan biri olmalısınızdır. | Open Subtitles | النوع الذي أبداً لا يشارك أرقامه في كتابه الأسود الصغير |
Kızımın kitabındaki tabiriyle bu bir ölüm yürüyüşünden çok, ölüm koşusu gibiydi. | Open Subtitles | ابنتي قالت في الكتاب قليلاً من مسيرات الموت، كثيراً من وفاة الفرسان |
Vahiy kitabındaki, Mahşerin dört Atlısından biri olabilirsin, ama şimdi... | Open Subtitles | واحد من "الفرسان الأربعة" من إنجيل سِفر الرؤيا، ولكنك الآن... |