Ortaya çıkan bloglar, yazılan el kitapçıkları oldu. | TED | فانتشرت المدونات ، و كتبت بعض الكتيبات. |
Allahtan bu resmi kitapçıkları almışım. | Open Subtitles | حمدا لله بأنني جلبت هذه الكتيبات الرسمية هذا الصباح |
kitapçıkları okuyabilecek zaman bulabildiniz mi? | Open Subtitles | حسناً ، هل وجدتم وقتاً لكي تقرأوا الكتيبات ؟ |
Bunlar makinelerin kitapçıkları. | Open Subtitles | إن هذه هي الكتيبات الخاصة بالماكينات |
Burada bir sürü tümör çıkartma kitapçıkları var. | Open Subtitles | هناك كومة من كتيبات إزالة الورم هنا |
İşte, ofis protokollerinin kitapçıkları. | Open Subtitles | هذه كتيبات بروتوكول المكتب |
Bu kitapçıkları Amerika'dan sipariş ettim. | Open Subtitles | وطلبت هذه الكتيبات من "أمريكا" |
Sana özelikle o kitapçıkları vermiştim! | Open Subtitles | ! لقد أعطيتك الكتيبات خصيصا |