| Bak Chris bir kitap okudum; kadınlar Venüs'tenmiş o yüzden şunları al: | Open Subtitles | قرأت كتاباً يقول أن النساء من كوكب الزهرة لذا إجلب لها الآتي: |
| Biliyorum, biliyorum. Hayır, Gary. Bu konuda kitap okudum, anladın mı? | Open Subtitles | نعم ، أعرف ، أعرف ، لاياغاري قرأت كتاباً حول هذا الأمر ، مفهوم ؟ |
| Sonra kitap okudum ve uyumaya gittim. | Open Subtitles | ومن ثم قرأت كتاب . ومن ثم ذهبت الى السرير |
| Bir kitap okudum, Alfred... Yeterince basit görünüyordu. | Open Subtitles | لقد قرأت كتاب يا ألفريد يبدو الأمر بسيطاً كفاية |
| Bu konuda çok kitap okudum. Hep bunu yazıyorlar. | Open Subtitles | لقد قرأت قصصا عديدة بهذا الموضوع وهي دائما نفس القصة. |
| - Hayır. Beden diliyle ilgili bir kitap okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت كتابا عن لغة الجسد |
| Bir sürü kitap okudum, haritaları ve grafikleri inceledim. | TED | وقرأت الكثير من الكتب، لقد درست الخريطة والجداول. |
| Senin bölümün kötüydü, değil mi? Hiç de bile. Peloponez Savaşı ile ilgili koca bir kitap okudum. | Open Subtitles | مستحيل، لقد قرأت كتاباً كاملاً عن الحرب البيلوبونيسية |
| İş ilişkilerini geliştirme üzerine bir kitap okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت كتاباً حول تطوير علاقات العمل |
| Ayrıca bilgin olsun, dün gece bir kitap okudum. | Open Subtitles | ولعلمك، فلقد قرأت كتاباً ليلة البارحة |
| Sonra da bir kitap okudum. | Open Subtitles | وبعدها قرأت كتاباً. |
| Sonra da bir kitap okudum. | Open Subtitles | وبعدها قرأت كتاباً. |
| Ve o anda, Frank Barnaby'den bir kitap okudum, büyüleyici nükleer fizikçi olan bu adam, medyanın sorumluluklarının olduğunu söylüyordu, tüm toplumsal sektörlerin bir şeyleri geliştirme ve ilerletme sorumluluklarının olduğunu söylüyordu. | TED | وفي احد المرات قرأت كتاب لفرانك بارنابي عالم الفيزياء النووي الرائع حيث قال بانه تقع مسؤولية كبيرة على الاعلام وبان جميع القطاعات في المجتمع تتحمل ذات المسؤولية مسؤولية المحاولة و تطوير الاشياء والتقدم بها للامام |
| Bir dakika. Geçenlerde bir kitap okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت كتاب الخدمة الذاتية |
| Aslında bir kitap okudum. Biriyle gitmedin mi? | Open Subtitles | فعلا,الصحراء - فى الحقيقه قرأت كتاب - |
| Fikrimi değiştiren bir kitap okudum. | Open Subtitles | قرأت كتاب غير فكري |
| Bu konuda çok kitap okudum. Hep bunu yazıyorlar. | Open Subtitles | لقد قرأت قصصا عديدة بهذا الموضوع وهي دائما نفس القصة. |
| Sugiuchi Yukiyo hakkında bir kitap okudum. | Open Subtitles | قرأت كتابا حول يوكيو |
| Ödevimi yaptım, Kelly'yle öğle yemeği yedim, terapistime gittim, tahrik etmeyen bir kitap okudum, | Open Subtitles | أنجزت واجباتي المنزلية، تناولت الغذاء مع (كيلي) ثم ذهبت إلى طبيب نفسي ثم قرأت كتابا غير محفز |
| Senin yanlışlarına düşmeyeceğim. Ev ödevimi yaptım, kitap okudum. | Open Subtitles | لن أقوم بتكرار الأخطاء التي فعلتها لقد قمت بواجبي وقرأت كثيراً |
| Tüm bu teorilere o kadar merak saldım ki bu konuda sayısız kitap okudum ve araştırmalarda bulundum. | Open Subtitles | أصبحت مهتمه وقرأت العديد من الكتب والأبحاث التي أجريت. |