| Bir kitap yazmak için kesinlikle doğru yere gelmişsiniz. | Open Subtitles | لقد كان فارغاً لسنوات حسناً بالتأكيد أنت جئت إلى المكان الصحيح من أجل كتابة كتاب |
| Tim hakkında bir kitap yazmak istiyordu. Tim kabul etmeyince çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | أرادت أن تكتب كتاباً عنه ولقد رفض، وكانت غاضبة |
| Emekli bir rock'n'roll yıldızının öldürülüşü hakkında bir kitap yazmak istiyordum. | Open Subtitles | كنت أرغب فى تأليف كتاب عن نجم روك آند رول معتزل |
| Bir süre burada kalacağız. Çünkü olanlar hakkında bir kitap yazmak istiyor. | Open Subtitles | سنقوم بتمضية بعض الوقت في المدينة لأنه يرغب بتأليف كتاب |
| Ve de fotoğraflar için kitap yazmak yerine başka birşey yaptım. | Open Subtitles | وبدلاً من أن أكتب كتاباً عن الصور، كتبتُ شيئاً آخر. |
| Eğer o veya başka biri kamu arşivlerini ve dedikoduları kullanarak bizim hakkımızda bir kitap yazmak isterse, yazabilirmiş. | Open Subtitles | إذا كانت هي أو أي شخص آخر يريد أستخدام السجل العام والثرثرة لتأليف كتاب حولنا، فأنهم يستطيعون ذلك |
| Bir kitap yazmak için kesinlikle doğru yere gelmişsiniz. | Open Subtitles | لقد كان فارغا لسنوات حسنا بالتأكيد أنت جئت إلى المكان الصحيح من أجل كتابة كتاب |
| Yezidi kadınları ve genç kızları hâlâ beni arayıp ya da bana mesaj atıp okuldaki notları, yaptıkları eğlenceli geziler ya da IŞİD'le yaşadıklarına dair kitap yazmak gibi gelecekte hayalleri hakkında bilgi veriyorlar. | TED | لا تزال النساء والفتيات اليزيديات تتصلن بي وتراسلنني ليخبروني عن درجاتهن في المدرسة، الرحلات الممتعة التي قمن بها، أو لإخباري عن أحلامهن المستقبلية، مثل كتابة كتاب عما واجهنه مع داعش. |
| Burada ne aradığımı bile bilmiyorum. Buradasın çünkü kitap yazmak istiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ هنا لأنكِ تودين كتابة كتاب |
| İşe dönmek istiyor musun gerçekten? Onun yerine ne bileyim, kitap yazmak veya ders vermek istemez misin? | Open Subtitles | ألا تريد، لا أدري، أن تكتب كتاباً. |
| Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak kitap yazmak veya belgesel çekmek zorunda değiliz. | TED | ليس جميعنا مضطر لإنشاء مؤسسة أو منظمة أو تأليف كتاب أو صناعة فيلم وثائقي |
| Eski bir Rock'n Roll yıldızının öldürülmesi hakkında bir kitap yazmak istedim. | Open Subtitles | أردت تأليف كتاب حول قتل نجم الروك أند رول متقاعد |
| Ama kitap yazmak kitabın basılmadıkça kiranı ödemez. | Open Subtitles | لكن تأليف كتاب لن يدفع الإيجار ما لم يتم نشره |
| Bir kitap yazmak için para aldım. | Open Subtitles | مُنحت الموافقة بتأليف كتاب |
| Biz neden başka bir kitap yazmak için cesaret göstermeyecektik ki? | Open Subtitles | فلماذا أجازف بتأليف كتاب آخر؟ |
| Evet. Sınıfın hakkında bir kitap yazmak istiyorum. | Open Subtitles | أجل, أريد أن أكتب كتاباً حول صفك |
| - Bir kitap yazmak istiyorum. - Evet, bunu herkes istiyor. - Ben ciddiyim. | Open Subtitles | -أريد أن أكتب كتاباً |
| Paris'e yeni bir kitap yazmak için geldim. | Open Subtitles | جئت " باريس " لتأليف كتاب جديد |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 