| Bilirsiniz, klavyeye daha yavaş basmak, ...ya da test kağıdındaki rakamları karıştırmak gibi. | Open Subtitles | تَعْرف، النفر على لوحة المفاتيح ببطْء أكبر أَو مزج الأرقام على شبكة الاختبار؟ |
| Meta Köşk'ü dilediğin yere sürmek için hedefi klavyeye yaz. | Open Subtitles | لقيادة المنزل للموقع الذي تريدة, اكتب وجهتك على لوحة المفاتيح. |
| Onu tekrar klavyeye doğru yönlendirmeye çalışıyorum. | TED | لذلك أحاول بدون لمسها جذبها مجدداً إلى لوحة المفاتيح |
| klavyeye yaz. | Open Subtitles | ستقوم بدخول اليها في لوحة المفاتيح ،عندما تقوم |
| klavyeye biraz pudra serpeyim. | Open Subtitles | اذا نشرتُ بعض من البودرة علي لوحة المفاتيح |
| klavyeye cips kırıntıları dökecek tarzda biri değil. | Open Subtitles | في إحتمال ضئيل تترك فتات المعجنات على لوحة المفاتيح |
| Anneciğin klavyeye dokunmayalı uzun zaman oldu. | Open Subtitles | إن الأم بعيدة عن لوحة المفاتيح منذ وقت طويل للغاية |
| - Çek ellerini onun üzerinden! - Ellerini klavyeye yerleştir, oyuncakçı. | Open Subtitles | ابعدي يدك عنه - ضع يدك على لوحة المفاتيح يا صانع الالعاب - |
| Yani ne yaptığını anlamak için beklemek yerine, klavyeye saldırıp bir şeyin olmasını umdun herhalde! | Open Subtitles | بدلآ من التريّث لتفهم... ... سارعت الى استعمال لوحة المفاتيح على أمل حصول شىء. |
| klavyeye git. 29297'yi tuşla. | Open Subtitles | اذهبي إلى لوحة المفاتيح و اضغطي 29297 . . |
| Şu klavyeye dokun ve ben de seni vurayım. | Open Subtitles | المس لوحة المفاتيح و سأطلق النار عليك |
| klavyeye sos dökersem, Ryan küplere binmez mi? | Open Subtitles | حسنا ، ولكن ألا تعتقدين أن (رايان) سيغضب إذا سكبت صلصة الخوخ على لوحة المفاتيح ؟ |
| Bu klavyeye dokunmayacaksin diye! | Open Subtitles | يجب عليّ إخبارك؟ لا تلمس لوحة المفاتيح! |