Ben de onu arayıp, pusuya yatsın diye nerede koştuğunu söylemeni onaylamamıştım. | Open Subtitles | لمْ أكن موافقاً عندما اتّصلتِ و أخبرتِها أين يركض حتّى تكمن له |
Çok korktum ama karanlıkta kaybolana kadar caddede koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | كنت خائفة حتى الموت لكني رأيته يركض بعيدا في الشارع الى أن اختفى في الظلال |
Onu çalmak için topuklularla 10 blok koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها تركض 10 شوارع بالكعب العالي حتى تسرقه |
Kızın o gece ormana doğru koştuğunu söyledi. | Open Subtitles | .. هو قال كانت تركض نحو الغابة في تلك الليلة |
Selam tatlım. Dün akşam yataktayken halıda bir farenin koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | عزيزي, ليلة البارجة كنت في السرير ورأيت جرذ ركض تحت سجادتي |
Rüyamda senin hep koştuğunu ve benim seni geride bırakarak iki dünya arasında parçalandığımı görüyorum. | Open Subtitles | لدى حلماً ما أنك دائماً تركضين وأنا عالقة بين عالمين، وتركتك خلفى |
O bir tek kişinin kitap deposunun köşesinden otoparka doğru... koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيت ذلك الرجل يجرى من ركن دار المحفوظات إلى موقف للسيارات |
Maskeli bir adamın dışarı koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ شخصاً يرتدي قناعاً يلوذُ بالفرار. |
Ve bu adını hatırlayamadığım koç, bizimkinin, 50 yardı kimse elini bile süremeden koştuğunu görünce şöyle demiş: | Open Subtitles | وحين رآه صاحبنا المجهول يركض 50 ياردة دون أن يعترض طريقه أحد، |
35 metreyi 4,3 saniyede koştuğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون إنه يمكنه أن يركض الـ40 ياردة في 43 ثانية |
Evet, bu kırık camı açıklayabilir ama neden sırılsıklam, yarı çıplak koştuğunu söyleyebilir misin? | Open Subtitles | نعم هذا يبرر حاجب الريح المكسور لكن لماذا كان يركض شبه عاري ومبللاً؟ |
Ama sen sadece biri kovaladığında koştuğunu söyledin. | Open Subtitles | لأنك قلت بأنك لا تركضين إلا عندما يركض خلفك |
Ama birkaç kamyoncu, I-87'nin oralarda patlıcan renginde çıplak bir adamın koştuğunu görmüşler. | Open Subtitles | لوكن بعض سائقي الشاحنات يتحدثون عن رجلاً عاري يركض في شارع ال 87 يأكل صلصة الصويا |
Birkaç öğrenci onun ormana doğru koştuğunu görmüş. | Open Subtitles | لقد قال طالبان أنهما رؤوها تركض خلال الحقل وتعود إلى الغابة |
Eve döndüğünde şu küçük kızın sana doğru koştuğunu kollarını sana sardığını bir düşün. | Open Subtitles | فكّر بكيف سيكون الأمر عليه عندما تعود الى البيت وترى تلك الفتاة الصغيرة تركض نحوك وتقوم بالقاء ذراعيها عليك |
Döküntülerle dolu bir yerden koştuğunu söyledin. | Open Subtitles | قُلت بأنك كنت تركض خلال متاهة النفايات. |
Ayrıca ölmeden dakikalar önce onun peşinden koştuğunu görenler var. | Open Subtitles | وشوهدت وأنت تركض خلفه قبل دقائق من موته |
Dün akşam yataktayken halıda bir farenin koştuğunu gördüm tamam mı? | Open Subtitles | كنت في السرير ليلة البارحة ورأيت جرذ ركض تحت السجادة, حسنا؟ |
Adamın buradaki kırmızı bir kamyonete koştuğunu söyledin ve bu yönde park yerinden geçerek ilerlemiş. | Open Subtitles | قلت أن ذالك الرجل ركض إلى الشاحنة الحمراء و سلك هذه الطريق عبورا من موقف السيارات |
Kemik hasarına bakarak, yaklaşık 400 metre koştuğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | بناءاً على درجة ضرر العظام، أقدر أنّه ركض لـ400 متر تقريباً. |
Yolda biri ona seslenirken daha hızlı koştuğunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيت انه عندما يسمع صوت فتاة ,تصرخ بأسمه فى الشارع يجرى بسرعة |
Maskeli bir adamın dışarı koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ شخصاً يرتدي قناعاً يلوذُ بالفرار. |
Buna füj durumu diyorlar. Yani "ormanda, iki gün boyunca çıplak bir şekilde koştuğunu neden hatırlamadığını bilmiyoruz. " demenin kestirme yolu. | Open Subtitles | يطلقون عليها مرحلة هروب شرودي وهي في الاساس طريقتهم لقول ليس لدينا فكرة لم كنتيِ تجرين |